Wieliczka Tuz Madeni gezimiz

Tuz madeni hakkında bir çok formal bilgi içerin blog var. Ben bunların dışında kendi gezimin bana hissettirdiklerini yazmak istiyorum. Sabah 10:30 için biletlerimizi aldık  ve transfer arabamızla yola koyulduk. Gittiğimiz zaman ise daha önceden bilet aldığımız için çok sevindik. Çünkü çok uzun bir bilet kuyruğu bizi karşıladı. Biz beklemeden içeriye yaklaşık 25 kişilik bir grup olarak girdik. Bize eşlik eden eğlenceli bir rehberimiz vardı. 3,5 km sürecek yolculuğumuzda gruptan ayrılmamamızı özellikle belirtti. Öyle madene inmek için asansör filan beklemeyin. 50 kat, hepsin de 6 basamak olan bir tahta merdivenle indik :) O kısım biraz yorucuydu. Aşağıya indiğimizde sıcaklık düştü. Dev kapılar bizi bekliyordu. Aydınlatması oldukça iyiydi. Bazı yerlerde rehberimizin bize ışık oyunları yapmak için etrafı kararttığı vakitleri saymazsak her yer yeterince aydınlıktı. İçeride gezerken bir çoğu tuzdan yapılmış heykellerle karşılaştık. Hepsi de çok güzeldi. Rehberimizden eğlenceli bazen romantik hikayeler dinledik. Fakat ben yol boyu orada gecesini gündüze katıp çalışan işçileri düşündüm. Ne zor şartlar altında yaşanılmış hayat hikayeleri barındırıyordu kim bilir. Madenin içinde yapılmış olan harika bir kiliseyi gezdik. Avizelerin hepsi tuz kullanılara yapılmıştı. Onların büyüklüğüne, verilen emeğe hayran oldum. Çıkarken Chopin'nin tristesse eseri ile bitirdik turumuzu. Bir asansörle yukarı çıktık. Fakat asansöre ulaşmak için uzun bir yol bizi bekliyordu. Benim için uzun ve yorucu bir gezi oldu. Klostrofobim olamamasına rağmen son dakikalarda bir an önce gün ışığına çıkıp, ciğerlerime hava dolsun istedim.

Paylaş: