Kışın içimden hiç olumlu şeyler yazmak gelmiyor. Sanırım kış boyu pesimist yazılarla dolu olacak blogum.
*Krakow'a geldiğimden bu yana dikişe ara verdim. Nedense makineyi açasım, kumaşları sağa sola savurasım yok hiç. Etraf böyle derli toplu iken kim bozmak ister :) Bol bol pinterest'te vakit geçiriyorum. Fikir var lakin icraat yok. Yine elim boş durmuyor tabii. Kazak örüyorum kendime. Onu bitirince bir tane hırka örmeye niyetim var. Acep örme çanta işine mi girişsem. Etraf derli toplu kalmaya devam eder :)
*Hava buz gibi. Dışarı çıkmak için kendimi ruhen hazırlamam zor oluyor. İngilizce kursu araştırıyorum. Bir kaç yere mail attık. Onlarda haftada iki gün. Ben yoğun bir kurs olsun istiyorum. Ne yapıyım haftada iki gün kursu. Ay ne havalandım iki gram ingilizce bilince kurs beğenmiyor oldum :) Bazen de boşver ingilizceyi başka bir dile git diyor içimdeki çok bilmiş :)
* Dün çalışma masamınız yerini değiştirim.Tam camın yanına taşıdım. Zaten evde yerini değiştirebildiğim tek şey kendisi :). Arkamda da kalorifer peteği var. Şimdilerde evde en sevdiğim yer.
*Her gün düzenli ingilizce çalışmaya başladım. Harika bir kaynağa sahibim. Murat Kurt'un bir kitabı ile çalışıyorum. Grammer kitapları içinde en sevdiğim kitap olur kendisi. Bol bol dizi izleyin diyorlar ama pek istikrarlı değilim o konuda. Bir kaç bölüm izleyince sıkılıp bırakıyorum.
*İş hayatına biraz biraz özlem duymaya başladım. Bankayı filan özlediğim yok. Sadece çalışınca daha düzenli bir yaşamı oluyor insanın. Bu süre zarfında bunu anladım. Tüm zaman aralığı benim olmasına rağmen, çalıştığım günlerde yaptığımdan daha az şey yapıyorum. Sanırım bunun adı "rahat batması" oluyor.