Buralarda tatil havası iyice kendini göstermeye başladı. Marketler 2-3 gün boyunca kapalı olacak. Ben de bu arada alışveriş yapıyorum ki, buzdolabı boş kalmasın. Evimizin yakınlarında büyük bir market olduğu için şanslıyım. Her gün ihtiyacım olanları alabiliyorum. Toplu alışveriş yapta kurtul demeyin sakın. Mutfakta onları koyacak yer yok ki. Şimdi evin hakkını da yememek lazım. Bir çok eve göre oldukça geniş bizim evimiz. Bu senede burdayız. Kontrantımızı yeniledik. Ev bulma ve taşınma telaşımız olmayacak.
Daha önce dubleks evde oturan biri olarak söyleyebilirim ki , küçük bir evde yaşamanın artıları oldukça fazla.
- Günlük temizliği hemencecik bitiyor.
- Dip köşe temizliği için öyle günlerce vakit ayırmaya gerek kalmıyor.
- Fazla yeriniz olmadığından eve hiç bir şeyler alıp doldurmak için çaba sarfetmiyorsunuz. ( bizim gibi eşyalı bir evde oturuyorsanız , taşınırken yük edecek şeyleri almaktan tamamen çekiniyor insan )
-Elinize geçen herşeyi atacağınız bir odanız olmadığından, her zaman derli toplu olabiliyor.
- Kışın çok çabuk ısınıyor. ( Bizim için önemli olan konulardan biri. Kış ayları burda oldukça sert geçiyor.)
Bunun dışında dert yandığım bir iki konu var tabii.
-Amerikan mutfak olduğu için yemek piştiğinde her yere kokusu yayılıyor.
- Bir dikiş odam olmadığı için her gün kumaşları yayıp topluyorum. Aslında ben öyle sağda solda kumaşlar, makaslar, cetveller dursun istiyorum. O vakitte ev çok dağınık gözüküyor gözüme.
İşte böyle, Eski evdeki dikiş odamı özlediğim doğru. O zaman herşey gözümüm önünde duruyordu. İşim bitincede aşağı kata iniyordum ve herşey yukarıda kalıyordu.
Şimdi herşeyim kutuların içinde.
Amaan ne yazmak için açtım bloğu neler yazdım bak yaa.
Son 4 gündür ingilizce ders defterimdeki notları, kardeşimle birlikte açtığımız ortak bloga yazmaya başladım. Aslında harıl harıl yazıyorum bu günlerde. Benim için tekrar oluyor. Hem de takıldığım zaman dönüp bakabileceğim bir kaynak oluşturuyorum. İşin en güzel yanı da kız kardeşimde yazdılarımı tekrar ediyor. Ona da faydası dokunuyor.
İşte böyle insan kendi ve sevdikleri için yararlı bir şeyler yapınca bi mutlu oluyor. Tecrübe ile sabittir.
Bloğumuza göz atmak isterseniz tık tık.
Bugün yazdıkça yazasım var. Dur demezseniz bu yazı böyle uzar gider. Kimseyi sıkmadan şimdi ekranı yavaşça kapatıp, bilgisayarın başından hızlıca uzaklaşıyorum.
Hadi ben kaçtım.
22 Aralık 2015
Etiketler
İç Ses
(
287
)
Hayatın İçinden
(
226
)
Yaşama Sanatı
(
170
)
Kahve Bahane
(
119
)
Yaşam
(
115
)
Nachnuch Bags
(
104
)
Çanta Dikimi
(
99
)
Krakow
(
91
)
Polonya
(
72
)
Live
(
61
)
Gezi Notları
(
60
)
blog
(
60
)
Polonya Hakkında
(
59
)
Yurt Dışı Gezi Rehberi
(
55
)
Hobi
(
52
)
Kitap Yorumları
(
49
)
Moda
(
48
)
Kraków
(
44
)
Avrupa Gezileri
(
33
)
Sinema - Tiyatro - Dizi
(
31
)
Tanıtımlar
(
28
)
Pdf Kitap
(
26
)
Mekanlar
(
24
)
Epub
(
23
)
Yemek Tarifleri
(
19
)
İtalya
(
9
)
Prag
(
6
)
Beyrut
(
5
)
Bilim Kurgu
(
5
)
Yılbaşı
(
5
)
Londra
(
4
)
Roma
(
4
)
Wroclaw
(
4
)
Brüksel / Amsterdam
(
3
)
Paris
(
3
)
Portekiz
(
3
)
Porto
(
3
)
Tüketim
(
3
)
Dubai
(
2
)
Escape Room
(
1
)
Hygge
(
1
)
Para biriktirmek
(
1
)
Paradoks
(
1
)
- Bir Tutam Karınca
- Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.
Aaaaa ne guzel kendimi kaptirmis okuyordum ama!!! :((
YanıtlaSilNeyse o zaman ben gidip diger blogu talan edeyim bari:) Umarim oradan da cabuk kacmamissindir.
Noel yuzunden burasida ayni, bir hareketlilik bir kosusturma var ki, 24'undeki hayatin durma noktasinin acisini cikaracak cinste:))
Bende alisverisin yarisini yaptim bugun, kalanida yarin alip stogu tamamlayacagim. :))
Evet işin en kötüsüde bu ışıkların, hareketliliğin bir süre sonra bitecek olması. Ben çok alışmıştım bu işe :) Ben de yarın gidip su stoğu yapacağım :):)
SilMerhabalar blogunuzu takibe geldim bloguma beklerim ;)
YanıtlaSilHoşgeldiniz. :)
SilHemen digerine de binkosuyorum :)
YanıtlaSil