Bazı günler mutlu iken bazı günler de çok depresif bir hal içinde buluyorum bu bedeni.
İçimdeki bazı duygular köreliyor. Bir gün, zamanın varken yapamadıklarımdan pişmanlık duyacak mıyım diyorum kendime.
Oooo bunun gibi daha neler neler diyorum kendime de. Öyle her şeyi yazmamak lazım dimi. Aklımı yitirmeye başladığımdan şüphelenmenizi istemem.
Bugün kendime kitap okumayı bıraktığım için kızıyorum. İngilizce çalışmak için okuduğum kitaplar dışında, son bir aydır bir sayfa bile okumadım. Ne üzücü bir durum benim için. Oysa ki ben kitaplara dalıp kendimi bu dünyadan soyutlamayı ne çok severdim. İçimde okuma özlemi var şu an.
Ne biçim içim var benim zaten. Her şeye bir özlem duy duy nereye kadar.
Gelemeyen baharı özlüyorum.
Çiçeklerin süslediği ağaçların altında oturmayı özlüyorum.
Arkadaşlarımla, ailemle sohbet edip kocaman kahkahalar atmayı özlüyorum.
Araba sürmeyi özlüyorum.
Eskiden hayal kurup duran beni özlüyorum.
.
.
.
Böyle karmaşık duygular içindeyken de böyle tuhaf müzikler diniyorum.
Sen benim yerime ingilizce calis, cunku ben senin yerine birsuru kitap okuyor, gun icindede o kahramanlarin hayatlarinin analizini yapiyorum:))
YanıtlaSilInsaniz iste, illa kizacak birsey arar buluruz kendimizde. Ne zaman bugunde boyle olsun, ben buyum arkadas dersek iste o gun..........
(boslugu isteyen, istedigi sekilde doldursun:)
Baharı ben de bekleyenlerdenim. Ne yazık ki yine soğuk başladı. Sanırım Nisan ayıyla birlikte baharı hissedeceğiz. Bu arada bloğunu beğendim. Tesadüfen gelmişim bu sayfaya ama bir sonraki almanların yaptığı zulmü okuyunnca perişan oldum doğrusu. Başarılar dilerim. :)
YanıtlaSil