13 Haziran 2016

Pieniński Park Narodowy - Bir doğa gezisi



Araya tatilinin girmesi nedeniyle geciken bir doğa macera yazısı ile buradayım.

Kraków'da zaman geçirdikçe şehirin dışındaki yerleri de keşfetme şansımız oluyor. Aslında bunu doğma büyüme buralı olan arkadaşlarımıza borçluyuz. Bize çok güzel rehberlik ediyorlar. Onların sayesinde iki hafta önce Kraków'un ilk milli park olan "Pieniński Park Narodowy" yı ziyaret ettik. 

Bir hafta boyunca bize eşlik eden kas ağrılarını saymazsak, yorucu olmasının yanı sıra çok eğlenceli vakit geçirdik. Sabahın erken saatlerinde yola çıktık. Kraków'dan yaklaşık olarak iki saat uzaklıktaydı park alanı. Yürüyüşümüze başlamadan önce sabah kahvelerimizi içtik. Enerji depoladık. Sonra koyulduk yola. Yürüyüş parkurunu tamamlamamız yaklaşık dört buçuk saatimizi aldı. Tırmanmak zordu. Zirveye çıktığımızda ise eşsiz bir manzara bizi bekliyordu. Birkaç yerde zorlanmamıza rağmen iniş daha eğlenceliydi. Yürürken muhabbet sohbet ayrı bir lezzet kattı atmosfere. Tomek her adım başı şimdi ayı gelecek, şimdi kurt göreceğiz dedi lakin gördüğümüz sadece 20 cm uzunluğunda bir yılan oldu. Toplamda 15 kilometre yürüdük. 995 m maksimum rakımımızdı. Parkur boyunca da endomondo adlı programı kullandım. Ondan böyle net bilgilere sahibim.

Sırada size göstermek için çektiğim fotoğraf kareleri var. Fotoğrafa iyice bakarsanız, uzaklarda karlı dağları görebilirsiniz. İşte oralar Tatra dağları.



Park diyince aklınıza öyle park yolları gelmemeli. Doğa içersinde yürüdük 15 kilometreyi. Herkes çok kibardı. Yolda başkalarına denk geldiğinizde selam verip hal hatır soruyorlardı devamlı.








Slovakya sınırına çok yakın olduğundan bu kare Slovakya topraklarını da kapsıyor. Artık Slovakya'yı da uçundan kıyısından gördüm sayarım kendimi. Bu böyle biline.



Yürüyüşün bu kısmından bana hiç bahsetmemişlerdi. Parkurun sonunda sal ile karşıya geçmemiz gerekiyor dediler. Korka korka bindim. Karşı kıyıya geçince de kendimi dışarı attım hemen.


Tüm günün yorgunluğundan sonra güzel bir çorba içtim. Oraların meşhur çorbasıymış. İsmini bir türlü hatırlayamadım. Eğer anımsarsam yazıyı güncellerim.

Bugünün bana öğrettiği şey; eğer yüreği güzel ve eğlenceli arkadaşlarınız varsa, kendinizi şanslı saymalısınız.
Evet, Tomek ve Gosia bu yazıyı hiçbir zaman okuyamacaklar biliyorum ve lakin buradan onlara bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
İyi varsınız gençler. Sizinle vakit geçirmek çok güzel.
Paylaş:

8 yorum :

  1. Ne güzel yerler hele de rehber dostlar eşliğinde gezmek çok daha güzel geliyor kulaga.

    YanıtlaSil
  2. Harika manzara eşliğinde harika dostlarla geçen keyifli dakikalar nasıl imrendimmmmm

    YanıtlaSil
  3. gezmek ve temi hava almak olunca konu, sırt ağrısı veya kanat ağrısı pek bi rahatsız etmez oluyor. anadolu dışına kanat çırpmamış birisi için hoş manzaralardı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. keyif alınınca ağrılar ikinci planda kalıyor. Aslında ağaç, orman , dere, tepe dünyanın heryerinde aynı, onu özel kılan içindeyken hoş vakit geçirebilmek.

      Sil
  4. Doğrusu mükemmel, Polonya gibi yemyeşil bir ülkede trekking yapmak çok zevkli olsa gerek. Bu sene özel nedenlerden dolayı yürüyemiyorum. Bu güzel doğayı görünce imrendim, başlamak için sonbaharı sabırsızlıkla bekliyorum.
    Keyifli gezmeler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umuyorum ki en kısa sürede sağlığınıza kavuşarak güzel yürüyüşler yapabilirsiniz.
      Sevgiler.

      Sil
  5. Ne kadar güzel bir yermiş, o sal olayını da çok sevdim ben.. :)

    YanıtlaSil

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.