2016 yılında okuduğum kitaplar ve kitaplara ilişkin notlarım ( Bölüm 1)

Bu sene toplam 23 kitap okudum.  Bu nedenle bir kaç yazı gelicek bu konu başlığında. Şimdilik 5 kitap hakkında yazdım. Diğer kitaplar için ise halen yazılar hazırlık aşamasında. Yakın zamanda onları da yayınlayacağım. Belki okumak için kitap arayışında olanlar için bir kaynak olabilir paylaştıklarım.  Eğer sizin de kitap tavsiyeleriniz varsa ve paylaşırsanız memnun olurum. Kocaman bir yıl bizi bekliyor.

Kitap adı: Afrikalı Leo
Yazarı: Amin Maalouf
Sayfa Sayısı: 374

 Yaşadığı topraklardan başka yerlere mecburen göç etmek zorunda kalan bir adamın hikayesini konu alıyor. Birçok zorluğun üstesinden gelerek hayatta kalabilme çabasının işlendiği bir eser. Ben açıkcası okurken çok keyif almadım. Sanırım bir yolculuğu konu alan ve birçok karakterin hayat bulduğu kitaplar beni fazla kendine bağlayamıyor.










Kitap Adı: Dövüş Kulübü
Yazarı: Chuck Palahniuk
Sayfa Sayısı: 224

Filme konu olan bu kitap hakkıda herkesin bir fikri olduğunu düşünüyorum. Ben filmini çok önceleri izleyip, konusunu anımsayamıyordum. Hal böyle olunca okuması daha keyifli oldu. Kapitalizm ve insanın bitmez bilmek istekleri altında boğulan bir hayatı konu alan kitapta, karakterin durumu film kadar açıklayıcı yansıtılmamıştı bence.

"Mobilya satın alırsınız. Kendinize dersiniz ki, bu hayatım boyunca ihtiyaç duyacağım son kanepe. Kanepeyi alırsınız ve sonraki birkaç yıl boyunca, hangi işiniz ters giderse gitsin, en azından, kanepe sorununu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz. Sonra aradığınız tabak takımı. Sonra hayallerinizdeki yatak. Perdeler. Halılar. Sonra o güzel yuvanızda kısılıp kalırsınız. Bir zamanlar sahip olduklarınız artık sizin sahibiniz olur. " der yazar...



Kitap Adı: Zemberekkuşu'nun Güncesi
Yazarı: Haruki Murakami
Sayfa Sayısı: 738

Farklı kültürlerden gelen yazarların kitaplarını okumayı seviyorum. Çünkü Dünya'ya bakışları bizden çok farklı olabiliyor. Bu kitap bizden çok uzak diyarlarda yaşayan Japon bir yazar tarafından kaleme alınmış. Kurgu kısmı biraz uzun. Keşke daha kısa bir kitap olsaydı dedim okurken.
"İyi haberler çoğu zaman alçak sesle verilir."
"Nefret, uzun, kara bir gölgedir. Çok zaman, nefret eden kişi bile nereden geldiğini bilemez. İki yanı keskin bir kılıca benzer. Karşınızdakine şiddetle indirirseniz, kendinizi kesersiniz. Bu da ölümcül olabilir."







Kitap Adı: Floransa Büyücüsü
Yazarı: Salman Rushdie
Sayfa Sayısı: 388

Bir çırpıda okunması gereken bir roman. Ara verildiğinde konudan kopmalar yaşanabilir. Tarih sayfalarında geçen ve kurgulanan bir roman. Sayfalar arasında geçiş yaptıkça, Floransa sokaklarında yürüyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz.
" Öpmek için hafifçe büzülen bir çift kadın dudağı hayal edin", diye fısıldıyordu Mogor, "işte Floransa şehri de böyledir; kenarları dar, ortası şişkin dudaklarının arasında akan Amo Nehri üst ve alt dudağı birbirinden ayırır. Bu şehir bir büyücü kadındır ve birini öptüğünde, ister sıradan biri olsun ister kral, mahveder onu."






Kitap Adı: Gömülü Şamdan
Yazarı: Stefan Zweig
Sayfa Sayısı: 120

Stefan Zweing güçlü kalemi ile ele aldığı, oldukça akıcı ve merak uyandırıcı bir kitap. Bir kutsal obje etrafında şekillenen kurgu, ona ulaşabilmek adına yapılan fedakarlıkları konu alıyor.

" Oldum olası kayıtsız duran yıldızlar, yukarıdan kaygısızca ve hafifçe ışımaktaydı; ve ay, her gece olduğu gibi gümüş boynuzunu göğün mavi duvarına geçirmişti."

"Bir insan için bilmemek sormaktan daha kötüdür. Çok soran insan çok şeyi anlayabilir ancak. Yalnızca çok şeyi anlayan biri adil bir insan olabilir."

Paylaş: