25 Şubat 2017

Kör Baykuş Sâdık Hidâyet


İran edebiyatının güçlü kalemine sahip Sâdık Hidâyet'in gerçek ile hayali iç içe işlediği bir kitaptır Kör Baykuş. 95 sayfa olmasına rağmen sizi alır bambaşka bir ruh haline düründürür. Sanırım Sâdık Hidâyet için Doğu'nun Kafka'sı demek çok yerinde bir tabir olur.


  • Kitabı okumaya başladığınızda, ya sayfalar size bir okyanus kadar derin gözükür ya da bu ne saçmalıyor der, hızlıca kapağını kapatıp kitabı bir tarafa atarsınız.


Kör Baykuş'un ne anlattığını birkaç cümle ile özetlemek çok zor. İnsanın en derin düşüncelerini, bazen kendine bile itiraf etmekten korktuğu buhran anlarını, düş ve gerçek hayat ile harmanlayarak bize anlatıyor demek, belki Kör baykuş için yapılabilecek en yalın tanımdır.

Sâdık Hidâyet'in intihar ile sonuçlanan yaşam öyküsünü bilenler için kitabın derinliklerinde saklı duran keder hissini yakalamak çok kolay. Kitabın içinde yazarın kendi kendiyle olan kavgası yer alıyor. Mutlak olarak düşündüğü tek çıkış yolunun ölüm olduğunu; fakat ölümden sonra bile düşüncelerinin onu terk etmeyeceğinden korktuğunu ifade ediyor.

Böyle bir durumda herkes, güçlü bir alışkanlığa, bir tutkuya sığınır: Ayyaş içer, edebiyatçı yazar, yontucu taşı yontar, acısını dindirmek için her biri, en kuvvetli iç güdüsünden medet umar ve gerçek sanatçı, kendi bağrından şaheserler yaratır. 
Parmak uçlarına basa basa çekilip gidiyordu gece.
Yalnız ölüm yalan söylemez! Ölümün varlığı bütün vehim ve hayalleri yok eder. Bizler ölümün çocuklarıyız, hayatın aldatmacalarından bizi o kurtarır. Hayatın derinlerinden seslenir, yanına çağırır bizi. Ve biz, henüz insanların dilini bile anlamadığımız yaşlarda, ara sıra oyunlarımızı yarıda kesiyorsak, bunun nedeni, ölümün seslenişini duymuş olmamızdır... Ömrümüz boyunca ölüm bize el eder, çağırır bizi. Her birimiz ansızın, sebepsiz düşüncelere dalmıyor muyuz, bu hayaller bizi öylesine sarıyor ki zamanı, mekânı farketmez olmuyor muyuz? İnsan bilmez bile ne düşündüğünü: ama sonra kendini ve dış dünyayı hatırlamak, düşünmek için toparlanmak sorundadır. Bu da bir sesidir ölümün.

Kör Baykuş'u Behçet Necatigil'in duru çevirisiyle okumak ise ayrı bir güzellik. Bu tarz derin konuların işlendiği kitaplarda çevirinin yerinde olması konu bütünlüğünü anlamamıza yardımcı oluyor.

Eğer sağlam bir psikoloji içindeyseniz kitabı okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Yoğun bir ölüm teması işlendiği için gerçek anlamda ağır bir kitap.

İntihar düşünceniz varsa, kitabın kapağını açmak şöyle dursun, kitapla aynı ortamda bulunmayın bile.

Keyifli okumalar.

✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:

7 yorum :

  1. Merhabalar.
    "Kör Baykuş" kitap tanıtımınızdan o kadar çok etkilendim ki, bu kitabı mutlaka elde edeceğim ve okuyacağım. Başka kurtuluşu yok. Çeviri benim de çok önem verdiğim bir konudur. Özendim Alphonse Daudet'in "Değirmenimden Mektuplar" kitabını aldım ve daha ilk mektubu bile doğru dürüst okuyamadan kitabı fırlattım bir tarafa. Bu kadar bozuk çeviri olur mu? Allah aşkına, ya sabır. Çevirenin simini vermeyeceğim çünkü kurallara aykırı. Söz konusu tanıtımını yaptığınız kitabın çevirisini övdünüz ya, o bana yeter. Bu güzel kitap tanıtımı ve paylaşımı için çok teşekkür ederim. Kaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Recep bey size katılıyorum. Çevirmen faktörü kitabı okumakta ve keyif almakta büyük bir rol oynuyor. Behçet Necatigil'in çevirisini yaptığı eserlerden ben oldukça keyif alıyorum. Bundan seneler önce Tutiname adlı kitabını Necatigil'in usta çevirisi ile okuyup hayran kalmıştım. Umarım ki siz de aynı tadı alarak okursunuz.
      Sevgiler.

      Sil
  2. Yazıdan sonra, merak ettiğim kitaplar arasından okuyacağım kitaplar arasına geçmiş bulunmakta.
    Duygu ve düşüncelerini paylaştığın için teşekkürler. :)
    sevgiler, saygılar, sarılmalar.

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar.
    Nihayet Kör Baykuş'u YKY'dan aldım. Okumaya başladım ama; ne yalan söyleyeyim, ya yazarın kaleminde, ya da Behçet Necatigil'in çevirisinde bir sıkıntı var gibi geldi bana. Ya da ben çok hassasım. Örnek: sayfa 15, "...yürürlükteki inançlara..." inançların yürürlülüğü olabilir mi? Burada "yürürlük" değil de inançlara uygun bir kelime getirilseydi daha anlaşılır ve anlamlı olurdu diye düşündüm. Sanki inançlardan değil de bir kanundan, yönetmelikten vs. bahsediyor izlenimi veriyor. Bakalım ilerleyen sahifelerde nelerle karşılaşacağım...
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabın orjinalini bulup irdelemek lazım aslında. Yazar okumaya alışık olduğumuz avrupa ve batı edebiyatından farklı bir kültürde büyümüş. Satırlarında bunun izlerini görmek mümkün. Ben o satırları okurken şu an var olan inançlardan bahsettiğini düşündüm. Yorum altına kitapta var olan o bölümü ekliyorum. Yorumları okuyan arkadaşlar da kendi düşüncelerini paylaşabilirler. Kitabı bitirdikten sonra, kitap hakkındaki nihai kararınızı merakla bekliyorum.


      “Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.
       Kimseye anlatılamaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakarlar. Biri çıkar da bunları söyler ya da yazarsa, insanlar, yürürlükteki inançlara ve kendi akıllarına göre hem saygılı hem de alaycı bir gülüşle dinlerler bunları. Çünkü henüz çaresi de, devası da yok bu dertlerin. ”
      Alıntı: Sâdık Hidâyet. “Kör Baykuş”. iBooks.

      Sil
    2. Merhabalar.
      Merak ettiğim konuya yaptığınız mantıklı ve gerekçeli açıklamanız için çok teşekkür ederim. Yabancı yazarların kitaplarında hep böyle şeylerle karşılaşıyorum. Bu benim yabancı yazarların kalemine alışık olmadığımı göstermektedir. Allah izin verirse, kitabın tamamını okuyup bitirince de nihai düşüncelerimi burada sizlerle paylaşmak istiyorum.

      Kör Baykuş romanını kimin blog sayfasından okuyarak etkilendiğimi bulmak biraz beni uğraştırmıştı. Önce blog sayfamda takip ettiğim kitap üzerine blog sayfası olan blogları tek tek taramış ama maalesef bulamamıştım. Daha sonra Google'ye "Kör Baykuş" yazarak arattım, sayfalar sonrası sizin paylaşımınızla ilgili kayda rastladım ve tıkladım. Yoksa, blogları tek tek inceleyerek bulmak zor olacaktı.

      Yaklaşmakta olan mübarek Ramazan bayramınızı en içten dileklerimle kutlar;tüm sevdikleriniz ve sevenlerinizle birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayram geçirmenizi Cenab-ı Hakk'tan niyaz ederim.
      Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun efendim, saygılarımla.

      Sil
    3. Recep bey kitap hakkındaki düşüncelerinizi merak içinde bekliyorum.
      Bu vesile ile sizin ve tüm blog takipçilerimin Ramazan Bayramını kutluyorum.
      Saygılar.

      Sil

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.