7 Mart 2017

Menfaat İlişkisi


Nasıl bozulduk bu kadar? Neden yardım kelimesinin karşılığını unutur olduk?  Bunları sorup duruyorum bu aralar kendime. Sonra çevremde karşılaştığım insanlara bakıyorum ve diyorum ki belki insanlık için halen bir umut vardır. Belki de dünya bizim ona lanet okuduğumuz kadar kötü bir yer değildir.

Hiç tanımadığınız birinden bir iş için yardım teklifi aldığınız oldu mu? Benim geçen haftalarda oldu. Twitter hesabımdan bana ulaşan biri, blogları ilgilendiren birkaç detayı paylaştı benimle. İlk önce "acaba karşılığında bir şey isteyecek mi?" diye düşündüm. Evet, belki yanlış bir düşünce ama aklımdan ilk geçen bu oldu. Aradan bir hafta geçti ve o kişi benden hiçbir şey istemedi. Gerçek bir yardım ile karşı karşıya kalmıştım. Ve bu beni çok mutlu etti.

Beynim neden "acaba " sorusunu sordurmuştu kendine?
Yaşadıklarımız, okuduklarımız, gördüklerimiz karşısında düşünce yapımızı kodluyoruz ve hayatımızı
ona göre şekillendiriyoruz.
İlkokul çağındaki çocuğa ilk öğretimiz, karşılıksız bir şey yapmasının saçma olduğu. Nasıl mı? Kızım/ oğlum sınıfı geç, sana tablet alacağım deniyor. Hop çocuk kodlarına yazıyor. Bir şey yaparsam, kesin bir karşılığı olmalı bu hayatta diyor.  O çocuklar büyüyor hayatına biri giriyor. Çocukluğundan gelen kodlar yüzünden ona sevgimi verirsem, karşılığında somut bir şeyler elde etmeliyim diyor. Bu aşamada nur topu gibi bir çıkar ilişkisi sahibi oluyorlar. Böylece hayatlarının her aşamasını maddi temellere dayalı bir menfaat ilişkisine çeviriyorlar.

Yardım etmek çok zor bir eylem değil. Hatta yardım ettiğinizde kendini iyi hissedersiniz. İçinizi garip bir huzur kaplar. İşte o hissi hiçbir şeyde bulamazsınız.

Kendimden birkaç örnek vermek istiyorum.
Radyo yayını yapmaya gönül vermiş bir arkadaşımın tüm yayınlarını dinleyip, yayını nasıl daha iyi yapabilir diye destek olmuştum. Çünkü bir işe gönül vermiş insanları desteklemek benim için çok önemli.
Zürih gezimin sonunda, cebimde kalan bileti, havaalanında bilet almak için bilet makinesiyle uğraşan tanımadığım bir İngilize vermiştim. Adamın şaşkınlığı ve bileti kabul ettikten sonraki mutluluğu beni de mutlu etmişti.
Arkadaşım evini taşırken burada kimsesi yoktu. Bir günümü ona ayırıp evini taşımıştık beraber. Aradan bir sene geçmesine rağmen yeri geldiğinde sen benim kahramanımsın diyor. Kimsenin zorluklarla tek başına mücadele etmemesi gerektiğine inandığım için o gün onunlaydım.
Geçen yaz bir arkadaşıma bisiklet sürmesini öğrettim. O yok olmayacak dedikçe peşinden koşup durdum. Gerçek anlamda koştum. Benim iki katım olmasına rağmen arkadan dengesini sağlayabilsin diye bisikleti tutmuştum. Hayır yapabilirsin dedim ve yaptı da. 1 hafta sonra bisiklet aldı ve tüm yaz birlikte pedalladık. Pedallarken birlikle bir şeyler yapabilmenin keyfine vardım.

Aslında her etkileşim bir menfaat içerir.
Benim menfaat ilişkimin temelinde mutlu hissetmek yatıyor. Çevremdeki insanları mutlu etmek, beni de mutlu ettiği için onlara yardım ediyorum.
Bu satırlardan sonra söz sizde.
Kendi kendinize sorun bakalım. Acaba sizin menfaat ilişkinizin temeli ne?

✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:

17 yorum :

  1. İnanılmaz geliyor değil mi,ben de daha önce bir yayınımda benzer şeylerden söz etmiştim ve aynı ifadeyi kullanmıştım.Benim çıkar ilişkimin temelinde de mutluluk yatıyor.Sağol varol❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevda hanımcım aynı şeyleri düşünüyor olmamız beni mutlu etti. Sanırım hayat ne ekersen onu biçersin tadında. Sevgiler.

      Sil
  2. Bu yazınız ile aklıma bir kitapta okuduğum cümleler geldi.
    Elinizden gelen bir şeydir yardım etmek ve bu dünyaya gönderdiğiniz bir mesajdır diyordu.

    Malum kitap secret kitabı.
    O kitabı usul usul sonuna kadar okudum. Elbette tamamının gerçek olduğuna inanmak yanlış olacaktır.
    Kitapta geçen ifadelerden bir tanesi de şuydu.
    Evrende yapacağınız bir iş bu her ne ise mutlaka size dönecektir.
    Buna örnek olarak biri sizin hakkınızı mı çaldı o sizin evrenden alacağınız hesabına yazılır ve onu er geç alırsınız. Belki o hakkınızı muhatabından almazsınız ama onu evrenden kesinlikle alırsınız diyordu.
    Yaptığınız bir iyilik evrene gönderdiğiniz bir iyilik mesajıdır ve bu mesaj yansıyarak aynı şekilde veya fazlası ile size karşılık olarak geri dönecektir.

    Bu gibi konuları tek yönlü değerlendirmek yanlış olacaktır. Böyle bir mekanizmanın olduğunu kabul etmemekte yanlış olacaktır. Çünkü bizzat yaşayarak görüyoruz.
    Bir kişiye yaptığımız bir yardım bize başka yollardan başka kişilerden hiç alakasız zamanda aynısı veya daha fazlası olarak dönmüyor mu?

    Yapılan bu iyilikler istismar edilmiyor mu?
    Buna karşıda uyanık olmak, gerekirse iyilikten imtina etmek gerekir.

    Bu güzelliğin ilk kaynağını annelerde görebiliriz. Yaptığı herşeyi karşılıksız yapar. Kendi doğası bunu ona söyler. Vardır bir karşılığı fakat o hesaba gelmeyen bir karşılıktır.
    Karşılıksız iyilik diyoruz ya aslında yukarıda anlattığımız gibi bir karşılığı var ama o an o kişide karşılığı yok.
    İyiliklerin, karşılıksız yardımın, güzelliklerin en büyük nişânesidir anneler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben birine karşılıksız bir şey yapıp da,ondan hainlik görsüğümde bile üzülmüyorum çünkü o yaptığımı yaparken bana doğru gelmişti ve mutlu olmuştum diye düşünüyorum.Ve aynen yazdığın gibi,yaptığın her tür davranış,bir şekilde sana dönüyor.Geçen yazmıştım,ben canlı cansız her şeye saygı ve sevgiyle davranıyorum ve evren de bana bunun karşılığını hep füzelliklerle geri döndürüyor diye.Nasıl etki edersen,o şekilde tepki geri dönüyor,fark edebilene tabi.Güzel yğreğinden öperim karınca.

      Sil
  3. Her ne kadar karşılıksız, içinde sadece sevgi barındıran şeyler istesek de farkına varamadığımız ya da varmaktan korktuğumuz bir şey var: her şeyde menfaatin olması.
    İnsanlara yardım etmek bizlere mutluluk verir. Peki ettiğimiz yardım karşılığında mutlu olmasaydık o insana yardım eder miydik? Sanmıyorum. Bu durumda "bana göre" her işte menfaat vardır ve menfaatsiz kimse kimse bir şey yapmaz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaradılış kodunun temelinde var diyorsun.

      Sil
    2. İddialı bir cevap olacak ama bence yaradılış kodunun temelinde var.

      Sil
  4. İçerisinde menfaat bulundurmayan birşey yapacağımız güne dek , o mutluluk hissini hiçbir zaman tadamayacağız. Buda bizim hayata karşı yapılan bir yanlışımız olsun. Emeğine sağlık abla.

    YanıtlaSil
  5. Elinize sağlık, özellikle son zamanlarda sıkça düşündüğüm bir konuydu bu, keyifle okudum. Bende mutlulukları paylaşmayı tercih ederim. Ama genelde karşımdaki insanın samimiyetine göre davranırım. Zaten anlarız kim nasıl ne niyetle yaklaşıyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Bu zamanda karşıdaki insanların samimiyetini anlamak biraz daha zor. İnsan ilişkileri daha fazla emek ve çaba gerektiriyor bu zaman diliminde.

      Sil
  6. Aslında insanlığın bir ihtiyacıdır yardım etmek...yardım ettikten sonra hissedilen o haz başka hiç bir şeyde yok..bir söz var çok sevdiğim:insan bir insanın yükünü aldığı kadar insandır diye..bu çok güzel bir söz fikrimce..


    Yazı için teşekkürler..❤
    Düşündürdüğün için teşekkürler..❤
    Burada olduğun için teşekkürler..❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Harika bir sözmüş. Zaman ayırıp yazımı okuduğun, yorum yaptığın için ben de teşekkür ederim. Sevgiler.

      Sil
  7. Menfaat ilişkimin sebebi insanları gülümsetebilmek. Böylece Allah'ın rızasını kazanabilmek. Sadece birey değil hep birlikte toplum olabilmek. Sadece ben değil, hepbirlikte biz olabilmek.

    YanıtlaSil
  8. Benim çıkar ilişkim de memnuniyet mutluluk üzerine biri benim yaptıklarım den dolayı mutlu ve memnun ise ne mutlu bana başkasının huzuru bana huzur verir çünkü.

    YanıtlaSil
  9. karşılık beklentisi olmadan bir şey yapılamayacağı düşüncesindeyim. fakat neyi nereden beklediğimiz çok önemli. ne kısmı yapılana göre çok fazla çeşitlilik arz edebilse de nereden kısmını üç beş başlık altında toplamak mümkün. bire bir gibi. tatmin gibi. inanç gibi. haz arayışı gibi. kişinin kendisi gibi. ispat çabası gibi. takibe takip gibi. üç beş de değilmiş. :) sürpriz durumlar dışında insanı mutlu eden ise beklentisizlik değil rasyonel beklentilerdir.

    şunu da belirtmeliyim. ya da buradan da tekrar etmeliyim. çok kereler tavsiyede bulunmuşluğunuz vardır. hem de hiçbir karşılık beklemeden. çelişik ifadelerden dolayı özür. kusur. veda.

    YanıtlaSil

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.