Wawel Dragon
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, Wawel kalesinin altında bir ejderha yaşarmış. Bu ejderha devamlı diğer canlılara zarar veriyormuş. İnsanları ve hayvanları öldürüyormuş. En sonunda Krakow halkı ejderha ile bir antlaşma yapmaya karar vermiş. Ejderhaya, her ay mağara önüne bir kız getireceklerini ve bunun karşılığında ise halkı rahat bırakmasını teklif etmişler. Bizim çapkın ejderha ise bu öneriyi hemen kabul etmiş. Gel zaman, git zaman ejderhaya verilecek kızlar tükenmiş ve sıra kralın kızına gelmiş. Kral bu, kızını ejderhaya vermeye razı gelir mi? Hemen tüm ülkeye haber salınmasını emretmiş. Kim ki ejderhayı öldürmeyi başarır, onu kendime damat edeceğim demiş. Bunu duyan bir ayakkabı ustası bu işe talip olmuş. Ayakkabı ustası bir kuzuyu öldürerek içine sülfür doldurup yeniden dikmiş ve ejderhaya hediye olarak sunmuş. Ejderha koyunu bir yutuşta midesine indirmiş. İndirmiş indirmesine ama akabinde o kadar çok susamış ki Wisla (Vistül) Nehrinin tüm suyunu içmiş ve patlayarak ölmüş. Böylece halk huzura erişmiş ve ayakkabı ustası ile kralın kızı ile evlenip, mutlu mesut yaşamışlar.
Şimdilerde ise Wawel kalesinin önünde bu ejderhanın bir heykeli var ve belli aralıklarla ağzından alevler çıkartarak turistlere kur yapmakla meşgul.
Çocuklar, alev püskürtürken gördüklerinde etkileniyorlar.
YanıtlaSilVay canına!
YanıtlaSilUcu krala dayanınca çare daha mı hızlı bulunuyor ne?
YanıtlaSilÇok sevimli görünüyor hikaye içinde teşekkürler
YanıtlaSil