30 Nisan 2017

Horace Walpole'nin Gotik Romanı Otranto Şatosu

Can Yayınları
Otranto Şatosu

İzmir'de son haftaya girmiş bulunuyorum. Geçen hafta kitap fuarından aldıklarımı hızlı bir şekilde okumaya devam ediyorum. Bu hafta okuduklarım arasında, blog yazısını yazdığım ilk kitap Horace Walpole'nin Otranto Şatosu.
Otranto Şatosu, 1764 yılında yazılan gotik edebiyatın ilk eseri olarak, maalesef eleştiri konusunda çok fazla haksızlığa uğramış bir eser.
Kitabı okumadan önce, kendinize gotik dönemi ve o havayı sevip sevmediğiniz sorun. Eğer ilginizi çekmiyorsa, zahmet edip başlamayın. Çünkü kitap sizi hayal kırıklığına uğratabilir.
Eğer gotik dönemleri seviyorsanız, bu kitap size oldukça güzel bir olay kurgusu okuma imkanı tanıyacaktır. Zaman kaybetmeden başlayın.
Kitabı okuduğumda keşke bunu tiyatro sahnesine taşıyabilseler diye düşünmekten kendimi alamadım. Çok güzel bir dekor ve sahne seslendirmesi ile adından söz ettirecek bir oyun olabilirdi.

Otranto Şatosu'nun konusunu anlatmak yerine, farklı eserlerden örnek vererek kafanızda bir şeyler canlandırmayı umuyorum. 

Birinci örneğimi, bundan yıllar önce televizyonda yayınlanan Merlin adlı dizinden vereceğim. En yalın tabir ile Merlin, şatoda yaşayan, Camelot kralı Kral Arthur’un koruyucusudur diyebiliriz. Şimdi bunun kitapla ne ilgisi var demeyin. Otranto Şatosu'nu okuduğumda Merlin’in dizi seti canladı gözümde. Gizli geçitler, mistik olaylar. Hatta kaçış sahneleri, Merlin'in bazı bölümler ile çok ilintiliydi. Şövalyeler, hafif doğa üstü olaylar tam o dönemin karanlık havasını yansıtıyordu.

İkici benzettiğim eser ise herkesin bildiğini düşündüğüm Shakespeare’in Hamlet’i. Shakespeare, Hamlet’in ölümünün ardındaki gizemini ortaya çıkarmaya çalışırken, Kral Hamlet'in hayaletini görenlerin içine düştüğü dehşeti çok güzel anlatır. Otranto Şatosun’da da buna çok yakın bir konu ele alınmakta. Yine bir cinayet söz konusudur ve krallığın devamı için bir çözüm yolu arayışlarını anlatır.

Açıkcası yazım yılı dikkate alındığında, ben eseri beğendiğimi söylemekte hiçbir sakınca görmüyorum. Shakespeare gibi afili cümleler olmasa bile, bol dialogları seviyorsanız kitap sizi kesinlikle sıkmayacaktır. Hatta sonunu merak edeceğiniz için, kitabın elinizden bırakamayacağınızı ve bir solukta okuyabileceğinizi söyleyebilirim.
Şimdiden keyifli okumalar dilerim. 

✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:

3 yorum :

  1. Benzetmelerin ve film olabilse lafindan sonra ilgimi cekti. Gotik donemi pek sevmesemde, bol dialog olmasi cezbederdi beni:))

    YanıtlaSil
  2. Henüz okumamakla birlikte efsane bir kitap olduğunu biliyorum. İçeriği zayıf olsa da çığır açıcı bir kitap kabul ediliyor.

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar keşif etkinliğinden geliyorum takibe aldım bende beklerim😊

    YanıtlaSil

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.