Diriliş, büyük Rus yazarlardan Lev Nikolayeviç Tolstoy'un en önemli eserlerinden biri olarak Dünya Klasiklerinde kendine yer edinmiş bir kitap. 637 sayfalık bir roman olması gözünüzü korkutmasın, çünkü Tolstoy'un akıcı yazım dili ile kitabın nasıl bittiğini anlamıyorsunuz.
Diriliş; ana karakteri Nehlüdov’un, eskilerde yapmış olduğu bir hatayı telafi etme çabası üzerine kurgulanan bir roman. Tolstoy roman kurgusu içerisinde din, adalet ve vicdan konularını derinlemesine irdelemiş. Din hakkındaki söylemleri oldukça sert. Bu sert söylemleri, Tolstoy'un Rus Ortodoks Kilisesi'nden afaroz edilmesine ve o dönemde Diriliş'in yasaklı kitaplar listesine alınmasına neden olmuş. Bunun yanı sıra, adelet sistemine bakış açısı ile kitaba farklı bir soluk getirmiş. Kitabın ilk yarısı oldukça akıcı ilerliyor.
İkinci yarı kitabın tempo biraz yavaşlıyor. Nehlüdov’un sisteme karşı, kendi içerisinde vermiş olduğu savaşı anlatıyor. Çekmiş olduğu vicdan azabının ruhuna etkilerini daha fazla hissediyoruz. Birçok farklı kişinin hayat hikayelerini de kısa kısa okuyoruz. O hikayeler çok fazla ilgimi çekmedi. Asıl ilgili çeken kısım Nehlüdov’un toprak kullanım hakkı ve Maslova hakkında alacağı nihai karardı.
"Hayat, yapmak zorunda olduklarımızı yapmamızdan başka bir şey gerektirmez," dedi.
İnsanlar ırmaklar gibidir: Hepsinde su aynı sudur, her yerde birbirinin aynıdır, ama bir ırmak dar, hızlı, geniş, sakin, temiz, soğuk, bulanık, ılık olabilir. Her insan içinde tüm insan özelliklerinin ilk belirtilerini ve zaman zaman bu belirtilerin bazılarını, zaman zaman da diğerlerini gösterir, sık sık da her şeyiyle aynı kaldığı halde kendine hiç benzemeyen bir insan olur.
İki yıldır günlük yazmadım. Bu çocukça şeyi bir daha hiç elime almayacağımı sanıyordum. Oysa çocukça bir şey değil bu, insanın kendisiyle, her insanın içinde yaşayan ilahi ben'iyle konuşmasıdır. Bu ben iki yıldır uyuyordu ve benim konuşacak kimsem yoktu.Diriliş, Tolstoy'un okuduğum 14. kitabı. Eğer siz de Tolstoy okumaktan zevk alıyorsanız, Diriliş tam size göre bir kitap.
Fakat Tolstoy ile ilk tanışmanız olacak ise, size başlangıç için; İvan İlyiç'in Ölümü, İnsan Ne ile Yaşar ve Şeytan adlı kısa öykülerini önerebilirim.
Keyifli okumalar.
✄----------------------------------------------------------------------
Bloglar yorumla beslenir. Ne kadar güzel bir söz, blogunu tesadüf eseri buldum çok beğendim. Başarılar
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Hoş geldiniz.
Silyakın zamanda okuduğum bir kitaptı. adalet ve vicdan arasındaki çatışmayı güzel işlemiş. maslovanın adalet, nehlüdovunsa vicdan timsali olduğunu düşünmüştüm. hatta maslova olmanın kaçınılmazlığı ve nehlüdovun bu kaçınılmazlığa olan etkisini hissettirmişti kitap. adaletsizliğin eşit dağılımına karşın vicdanın uyanmakta geç kalması benim bile zoruma gitmişti okurken. dağıtıcı ve denkleştirici adalet teorisine güzel örnek. ayrıca geciken adaletin müptezelliğine.
YanıtlaSiladalet kavramı hakkında düşünen birinin okuması gereken bir kitap. biraz uzun ve söylediğiniz gibi olmasa da olur kısa hikayeler barındırsa bile okunmalı.
Yasemin kızım. Önerini dikkate alacağım. Güzel bir tanıtım yazısı olmuş. Teşekkürler canım .)
YanıtlaSilEce ablacım çok teşekkür ederim bu güzel yorumun için. Sevgiler.
SilTolstoy deyince ilk okudugum kitabi geliyor aklima: savas ve baris. Yazim dili akici ele aldigi konulari derinlemesine isleyen ve okuyucu alip kitabin icindeki kahramanlarin yerine koyduran, zamanin icine ceken bir yazar.
YanıtlaSilDirilis'de aldim okunacaklar listesine:) Tesekkurler...
Optum en kocamanindan...
Daha önce pek çok kitabını okudum. Dostoyeski okumalarından sonra uygun bir tarihte Tolstoy'u da eserlerini yazma sırasını takibederek okumak istiyorum.
YanıtlaSil"Ne var ki bu kendi kendisiyle savaş, insanı çok yoruyordu."
YanıtlaSilLev Nikolayeviç Tolstoy
Diriliş