Havalar soğudu. Bu sene bir değişiklik yapıp kışı üzgün karşılamamaya karar verdim. Soğuyan havalar karşısında düşen moralimi yüksek tutma derdindeyim. 3 gündür süregelen baş ağrımı saymazsam herşey yolunda şimdilik. İşte bunlar hep içsel çabalar....
Çamaşır makinemizi biz almadık. Kendisi oturduğumuz evin bir parçası. 3 haftadır yıkadığım çamaşırlarda anlamsız bir koku oluşmaya başladı. Biraz araştırdım. Makinenin kireç yüzünden böyle bir pislik yapabileceği bilgisine ulaşır ulaşamaz, soluğu markette aldım. Makine temizleyicisi ile makineyi boş çalıştırdım. Şimdi herşey düzeldi. İşte bunlar hep yaşama uğraşı...
Az buçuk ingilizcemle, deli cesaretimi de yanıma alarak geçen hafta bir iş görüşmesine gittim. Bana göre iyi geçmesine rağmen halen ses seda çıkmadı gittiğim yerden. Aslında çıkmamasına da sevindim. Olumsuz geri dönmedikleri sürece herşey yolunda. İşte bunlar hep umut...
Blogumda mini bir anket oluşturdum. Blogumu takip eden çoğunluk kahve bahane serisini okumaktan zevk aldığını söyledi. Ben de kitap yorumları ile blogu boğmama kararı alarak, okuduğum kitaplara dair yorumlarımı 1000kitap ve goodreads hesaplarımda paylaşmaya başladım. Paylaştıkta güzel geri dönüşler aldım. Şimdilik herşey yolunda. İşte bunlar hep saygı...
Bu bayram kimseye bayram mesajı göndermedim. Benden bir etkileşim göremedikleri için, kimse bana bir bayram mesajı da göndermedi. Benim için, bayram dedikleri şey yılın diğer günlerinden farksız geldi geçti. İşte bunlar hep deneysel analizler...
Kararlar alıp dururken, pek azını hayata geçirebildiğimi fark ettim. İngilizce kursuna gitmeye karar verdim. Sadece karar verdim. Eyleme ne zaman geçeceği konusunda hiçbir fikrim yok. İşte bunlar hep tembellik...
Severek takip ettiğim blog yazarlarının vedaları canımı sıktı. Veda yazılarını okurken, "erken mi pes ediyorlar." dedim. Bazısı anonim olmak için bıraktı blogunu, bazısı ise artık anonim olmaktan sıkıldığı için. Bazısı geri dönüş alamadığı için vazgeçti blogundan. İşte bunlar hep kafa karışıklığı...
Yeni yılda blogumda bir etkinlik düzenleyeceğim. Bunun için çalışmalara başladım. Bu sene bloguma en çok yorum yapan iki yazara Krakow'dan bir hediye göndereceğim. Yılbaşında elinde olacak. Bu etkinliğin fikir babası, blogunu bırakıp giden yazarlardan biri. İşte bunlar hep etkileşim...
✄----------------------------------------------------------------------
Nasıl bir etkinlik olacak diye merak ettim :) Takipteyim tabi :)
YanıtlaSilÇok yakında etkinliğin detaylarını anlatan bir yayın paylaşacağım. Sevgiler.
SilNe güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık. Krakow'un adını ilk kez duydum. Buyrun , ben de sayfama beklerim.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. 3 sene öncesine kadar bende bilmiyordum Krakow'un yerini. Şimdi yaşamaktan oldukça keyif aldığım bir şehir olarak betimleyebilirim. Sevgiler.
SilBunların hep hayatın içinden...
YanıtlaSilKesinlikle öyle.
SilKararsızlıklar, karar vermeler, adım atmak için zaman kollamalar... uzayıp gidiyor yaşam içindeki döngüler. Bana göre tembelliklerin temelinde gönül yorgunluğu oluyor, uzun bir zamandır yaşıyorum ben de ve akşam karar verip sabaha vaz geçmek için yığınlarca bahanem oluyor ve ben bile şaşırıyorum kendime. :)
YanıtlaSilHer insanın içinde biraz oblomovluk var sanırım :)
SilHepsi hayatın içinden. Ne hoş anlatmışsınız öyle:)
YanıtlaSilTeşekkürler. Dilimin döndüğünce yazmaya çalıştım.
SilÇok dingin ve samimi bir yazı olmuş. Çok sevdim tarzınızı:) yeni geldim blogunuza,ne güzel bir fark ediş:) sevgiler
YanıtlaSilHoş geldiniz. Sevgiler benden size.
SilSanki yine biraz küslük girmiş araya da böyle unutmamalıyım diye de yazılmış gibi. Veda etmeyin ama çok üzülüyorum okuyamam da :(
YanıtlaSilYok bir veda yazısı gibi algılanmasın. Blogumu seviyorum. Ara sıra kalem tutulması yaşasamda, uzun yıllar blogum benimle olmaya devam edecek. Sevgiler.
SilYazı gayet güzel olmuş. İşte bu emek.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Mustafa. Yorumlar için ise, işte bu mutluluk diyebilirim.
SilKeşke kimse bırakmasa ama belki de bazen onlar için doğru olan odur. Hem insan daima blog yazacak diye bir kaide yok değil mi? En çok yorum yapan ben olmayacağım muhtemelen ama mutlaka buralarda yorum yapan biri olacağım :)
YanıtlaSilİnsanın daima blog yazması oldukça zor. Sonuçta yaşam mücadelesi içindeyiz ve bazen hayat bize hoş şeyler getirmiyor. Bunun yanı sıra emek verilmiş bir blogun terkedilmesine de insanın gönlü razı gelmiyor. Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkürler.
SilCok begendim Yasemin. Ne kadar icten, samimi ve dogru anlatmissin. Hepimizin yasadigi ama kelimelere bu kadar guzel dokemedigimiz duygular hemen hepsi.
YanıtlaSilAma en cok seye sasirdim. Sen Ingilizce kursuna gitmedin mi? Ben gittin diye hatirliyorum sanki! Yoksa bu yil icinmiydi soyledigin? Cunku onu bende cok yapiyorum. Hatta baslayip 1-2 hafta sonra birakiyorum. Mecburiyetler cok daraltmaya basladi beni cunku:))
Teşekkürler canım. Ben gittim buraya geldim seneydi. B2 seviyesini bitirdim. Şimdi sadece konuşma ağırlıklı bir kursa gitmeyi istiyorum. İngilizce konuşurken İçimden bir Mesut Yılmaz çıkıyor :) ( bak bu videodaki gibi : https://youtu.be/ugVrNrJKcaE Bu ) 40 düşünüp bir konuşuyorum. Ama ben bülbül gibi şakımak istiyorum. Bu arada okulsuz ingilizce (https://okulsuzingilizce.blogspot.com) blogumda yayınlara devam ediyorum. Haberin olsun. Öğrencilikten kaytarma.
SilVideonun linki cikmadi 1,
Silokulsuz ingilizce takip listemde, her yeni yayinini goruyorum, iki dakika bakip kaytariyorum:)))
Sanirim benimde derdimin onceligi Fransizca'da sakimak:)) Sonra Ingilizce diye bahanelerim hazir yani:)))
Başlığı ana sayfada görünce "acaba ne paradoksu?" diye düşündüm; şimdi hikaye gibi bir yazının içinde kayboldum diyebilirim.
YanıtlaSilHer seçim, bir vazgeçiştir diyerek de paradoksa devam etmek istiyorum :)
Güzel ve faydalı seçimler dileğiyle diyorum ben de.
SilBen bloglarda kitap yorumlari okumayi da kendim yazmayi da seviyorum. Aldigim notlar sayesinde okudugum çok güzel kitaplar oldu. Içten bir yazi olmus. Sevgiler.
YanıtlaSilKitap yorumu yazmak o kitabı daima hatırlamama neden olduğu için ben de seviyorum. Çok teşekkürler. Sevgiler.
SilHayatın içerisinden yeni yıl bilançosu tadında bir yazı olmuş. Yapılanlar, yapılmak istenenler ve umutlar eşliğinde güzel bir paylaşım.
YanıtlaSilGüzel bir gün dileklerimle, sevgi ve selamlar:)
Bazen insanın yaşam bilançosunu önüne dökmesi gerek di mi? :) Sevgiler benden size gelsin.
SilKitap sayfasının koparılmış bir sayfasını okumuş gibi hissettim,içime nedense benim de bir hüzün çöktü aniden.. kışı severim sağlıklı,huzur,mutluluk,başarı ve kazanç getirir inşallah
YanıtlaSilNe güzel ve içten bir yorum bu böyle. Umarım herkese istediklerini getiren bir kış olur. Sevgiler.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilGerçekten kış mevsimi neden hep olumsuz etkiler insanları? Aslında üşümek güzel bir duygu... Aşırı sıcaklara karşı anlık pek pratik çareler üretemiyoruz ama, soğuğa karşı kalın giysiler giyerek anlık pratik çözümler üretebiliyoruz. Her ne kadar kışın üşüsem de, ben artık kışı sevmeye başladım. İnanır mısınız, kış gelirken ben sevinirim.
Blog ziyaretleri ve paylaşımları pek eskisi gibi lezzetli değil. Bir şeyleri kaybettik. Aslında içinde bulunduğumuz olumsuz şeylerden çok etkilendik. Ben artık eskisi gibi (terör, darbe, sınırımızdaki ülkelerin iç savaşları vs.) yüzünden ne blogları ziyaret edebiliyor, ne de paylaşımlarda bulunabiliyorum.
Yaşamak için hayata tutunmak gerekiyor, hayata tutunabilmemiz için de huzurlu ve mutlu olmak gerekiyor.
Selam ve dualarımla.
Ne güzel ben de kışı sizin gibi karşılamayı isterim açıkcası. Ne güzel dile getirmişsiniz. İç huzur olmadıktan sonra insan yaptığı hiçbir şeyden zevk almamaya başlıyor. Umarım kısa süre içerisinde ülke olarak iç huzura kavuşuruz. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim.
SilSelamlar ve saygılar.
Keyifli ve güzel bir yazıydı emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Sil