Brno, Viyana dönüşü yol üstünde olduğu için ziyaret ettiğim bir şehir. Doğruyu söylemek gerekirse bu yazıyı yazana kadar Çek Cumhuriyeti'nin ikinci büyük şehri olduğundan haberdar değildim. Birincilik tabii ki Prag'da. Prag'ı Bir Tutam Karınca'nın gözünden görmek isterseniz Prag hakkında yazılmış birçok yazım var.
Bugün ise Çek Cumhuriyeti'nin bir diğer şehri olan Brno'dan bahsetme zamanı.
Brno'da hafif bir Prag esintisi görmek mümkün. Brno yaklaşık 1000 yıl önce kurulmuş. 19. yüzyılda şaşalı yapılar ile tam bir avrupa şehri görünümünü elde etmiş. Lakin zamanla oluşan çarpık kentleşmenin esiri olan şehire kuş bakışı bakıldığında eski ve yeni yapıların iç içe uyumsuzluğunu görmek mümkün. Bu nedenle Prag'daki gibi güzel kareler yansımıyor objektife.
Şehir kaleleri ve gotik mimari tarzında inşaa edilmiş katedralleri ile oldukça ilgi çekici bir yer.
Bunun yanı sıra Mahen Theatre ( Mahen tiyatorsu) oldukça ünlü. Peki bu ünü nerden geliyor diye soranlara hemen cevap verelim.
Mahen tiyatrosu Thomas Edison'un bulduğu ampülün kullanıldığı ilk tiyatro olma özelliğini taşıyor.
1881 yılında gaz aydınlatmasından vazgeçen tiyatro Edison şirketi ile bir anlaşmaya varıyor. O günden sonra ışık ve sahne dediklerinde Edison ampülleri yanıyor.
Çek yazarlardan en bilineni şüphesiz Franz Kafka. Prag'da yazdığı eserler tüm dünya tarafından günümüzde de büyük bir ilgi ile okunmaya devam ediyor. Prag'dan bir yazar çıkar da Brno'dan çıkmaz mı? Çıkmış tabii. Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği adlı kitabın yazarı Milan Kundera, Brno doğumlu.
Brno benim için geçerken uğranan bir şehir olduğundan çok fazla yapısını ziyaret etme fırsatı bulamadım. Bu kısa bilgilendirmeden sonra Brno'dan objektifime takılan karelere yer verme zamanı geldi.
Eski Şehire Giriş Kapısı |
St. Peter ve Paul Katedrali |
Sanat Duvarda |
Kuş bakısı Brno |
Bu kısa geziden aklımda kalan anıları da ölümsüzleştirdiğime göre yeni maceralar beni bekler.
Bir sonraki yazıda görüşünceye kadar şen ve esen kalın.
Sevgiler.
✄----------------------------------------------------------------------
Gezmek görmek güzel şeyler, eğlenmek bunlar önemli şeyler. Daha da güzelleri seni olur umarım. Tabi bana da gezme nasip olur.
YanıtlaSilUmarım olur. Gezmeyi severim. Sanırım her daim de seveceğim.
SilBöyle pek de bilinmeyen şehirlerde gezmek daha güzel bence. Çokca bilinenlere gidince, sanki daha önce gitmişsiniz hissi oluşmuyor mu sizce de ?
YanıtlaSilÇok fazla popüler olmayan yerleri görmek daha eğlenceli. Sanki kendiniz keşfetmişsiniz gibi oluyor. Çok ziyaret edilen yerlerin devamlı görsellerini gördüğüm için gittiğimde ilk görmenin verdiği heyecanı yaşayamıyorum. Viyana yakınlarında çok enteresan bir köy keşfettim. Yazın gidip görmek istediğim yerlerden biri de orası.
SilUmarım bir gün gidersiniz. Çek Cumhuriyeti bizim kapı komşumuz. Bu nedenle araba ile gitmesi oldukça kolay. Ben de bu avantajdan faylandım :)
YanıtlaSilBencede çok hoş bir gezi olmuş.Özelliklede katedrali çok merak ettim.Umarım gitmek nasip olur en kısa zamanda.Zaten hep merak ettiğim yerler arasındaydı.Sizin içinde keyifli olmuştur eminim.Çok beğendim teşekürler...
YanıtlaSil