Kahve Bahane #28
Kahvemi içeli neredeyse iki saat olacak. Şimdi, masada kahvenin yerini elma dilimleri aldı. Polonya kızlarıyla ünlü olduğu kadar elmasıyla da ünlü. Her yerde elma ağaçları görmek mümkün. Bu yüzden de Polonya'da elma her zaman çok ucuz ve elmalı pasta her kafenin menüsünde var.
Geçen bir yerde denk geldim. Özlediğiniz, sizi eskilere götüren kokular nelerdir diye soruyordu. Aklıma sobanın üstünde pişmiş elma kokusu geldi. Çok severdim o pişen elmayı yerken sobanın sıcaklığı yüzümde hissetmeyi. Sobanın arkasına kıvrılırdım kedi gibi. Hayaller kurardım. Hayal kurmakta ustaydım zaten.
Lise ikinci sınıfa giderken her gün yürüdüğüm caddede bir araba görmüştüm. Öyle güzel bir duruşu vardı ki; tüm kıvrımlarını, rengini, koltuklarını, jantlarını aklıma kazıdım o gün. Akşam sobanın arkasındaki yerimi alıp, bir gün o arabayı sürebilme hayali kurdum. O araba bende zamanla tutkuya dönüştü. Her görüşümde daha çok sevdim. Bir gün benim de böyle bir arabam olur mu dedim. Aradan yıllar geçti. Kazandığım paralar o arabayı almaya yetmedi. Başka arabalarım oldu. Arabalarımı çok sevdim sevmesine de onun yeri hep ayrıydı benim için. Yolda gördüğümde; belki bir gün be Yasemin neden olmasın dedim.
Bir hafta öncesine kadar hayallerimi süsleyen o arabanın anahtarı şimdi masanın üstünde. (Tam da burada bir Maşallahınızı alırım. Çünkü adına ister nazar diyin, ister kötü enerji ben inanıyorum buna. Ve başımıza bir şey gelmesini istemiyorum.) İnsanın hayallerinin yıllar sonra gerçekleşmesi nasıl bir duygu derseniz, tarifi yok. Arabanın içine oturduğumda yüreğim pırpır ediyor. İlk birkaç gün heyecandan arabayı kullanamadım bile. Arabayı park ettiğimde, eve doğru yürürken dönüp arkama bakıyorum ve yüzümde aptal bir gülümseme beliriyor. Nasıl ya tam da hayallerimdeki gibi olan bu araba bizim mi diyorum. Gece uykuya dalarken düşünüyorum da insanoğlunun hayalinin gerçek olması güzel. Sonra bir an tedirginlik çöküyor üstüme. Nasıl yolunda gidebilir her şey diye düşünüyorum ve diyorum ki kesin öleceğim.
Bu yazı şimdilik burada bitsin. Eğer ölmezsem, elbette devamı gelir. Eğer gelmezse de hayallerinden birine kavuştu da öldü dersiniz.
✄----------------------------------------------------------------------
Hayırlı olsun çok sevindim. :) Ben de sobanın üstündeki mandalina kabuğu kokusuna bayılırım elmayı hiç bilmiyorum. Yapmadık daha önce. :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim İrem. Elmalı pastanın içindeki pişmiş elmanın tadını seviyorsan kesinlikle denemeni tavsiye ederim.
SilHayırlı olsun Yasemin. Uzun süre hayali kurulan şeyler, ulaşıldığında çok anlamlı oluyor. :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim Zafer. Çok haklısın.
SilMerhabalar Yasemin.
YanıtlaSilBakın şimdi o arabayı merak ettim. Kahve resminden sonraki yazının paragraf arasına arabanızın da resmini ekleseydiniz de bizleri merakta bırakmasaydınız iyi olurdu diye düşündüm. Hayırlı olsun, güle güle hep iyi günlerde kullanın. Cenab-ı Hakk görünür görünmez kazadan beladan muhafaza buyursun inşAllah!
Yazı girişinde Polonya'nın kızlarıyla ve elmasıyla ünlü olduğundan bahsetmenize, Polonya ziyaretiniz mi etkili oldu? Yoksa, Polonya ile ilgili edindiğiniz bilgiler mi neden oldu?
Polonya, benim de ilgimi çeken ülkelerden biri. Neden mi? Piyanist filmini mutlaka izlemişsinizdir. Almanya 2. Dünya harbini 1939 yılında Polonya'ya saldırarak başlatmıştı. Filmin tamamı da Polonya'da geçtiği için, ben de bir Polonya ilgisi uyandı. kızlarıyla ve elmasıyla ünlü olduğunu da sizin bloğunuzdan öğrenmiş oldum.
İnsanın hayallerini süsleyen şeye sahip olması kadar, daha güzel bir şey olamaz! Ne kadar mutlu olduğunuzu hissedebiliyorum. Bu arabayı isterken ister istemez düşünüyorsunuz. Düşünme bir enerji sistemidir. Etkili düşünmeyi de Kuantum düşünce olarak vasıflandırabiliriz. Kuantum düşünceyi şöyle açıklamak mümkündür: Kuantum düşünce, üst nitelikli bir düşünme biçimidir. Sıradan düşünce biçimleri kendisini tekrar eden, etkisiz ve sınırlı enerjilerdir. Değiştirme ve oluşturma güçleri yoktur. Daha çok vehim, kuruntu, başıboş hayaller biçiminde akar. Oysa Kuantum Düşünce derin düzeyde, atom altı alanda etkili olabilecek tarzda bir yaratıcı düşünme biçimidir. Hayalini kurduğunuz bu arabaya bence kuantum düşünce sayesinde sahip oldunuz. Sıradan bir düşünce ile hayalini kursaydınız, bu arabaya sahip olamayacaktınız.
Bu kahvelerde gerçekten inanılmaz bir tılsım var. Kahveyi içen herkese bir ilham geliyor ve bu ilham da inanın kuantum düşünce sistemini tetikliyor. Her şey yolunda giderken ölmek düşüncesine nasıl kapılıyorsunuz anlayamadım? Ölmeyi düşünmek en son çaredir. Bakın ölümü düşünürken sakın kuantum düşünce sistemi ile düşünmeyin, yaksa gerçekleşebilir. Ölüm şu aralar bizlerden uzak dursun, çünkü yaşayacağımız hayaller henüz tamamlanmadı.
Selam ve muhabbetle.
Recep bey değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Arabanın fotoğrafını ilerleyen yazılarımda yeri geldiğinde paylaşırım. Bu yazıyı yazdığımda bir fotoğrafı yoktu.
SilBen neredeyse 4 yıldır Polonya'da yaşıyorum. Piyanist filminin geçtiği şehir olan Krakow'dayım hatta. Krakow şehir olarak savaştan yara alamadan kurtulmuş. Varşova ise o kadar şanslı değilmiş. Bu nedenle Krakow tam bir tarih şehri diyebilirim.
Kuantum düşünce yöntemle mi düşündüm de oldu bilmiyorum. Hayat bu bazen gerçekten belleğe atıp, üstüne fazlaca düşünülen şeylerin başa gelme olanağı çok yüksek oluyor.
Merhabalar Efendim.
SilDaha önceki sayfa ziyaretlerimden hatırladığım kadarıyla galiba sizin Polonya'da yaşadığınızı hatırlar gibiyim. Ama emin olamadığım için, kesin yazamadım. Malumunuz olduğu üzere insan hafızasının üç evresi vardır. Birinci evrede öğrendiğiniz, yaşadığınız, gördüğünüz ve duyduğunuz her şey taşa kazınır, yani asla kaybolmazlar. İkinci evrede kuma yazılır, bir müddet kaybolmadan kalır, ama zamanla silinir. Üçüncü evrede ise, artık suya yazılıyor. Suya yazılanlar da ne kadar hafızada kalır, Allah bilir. Benim artık bundan sonraki öğrendiğim, duyduğum, yaşadığım her şey suya yazılıyor. Bu nedenle sizin Polonya'da ikamet ettiğinizi unutmuş olabilirim. Kusuruma bakmayın. Piyanist filmini defalarca izledim. Hala da izlemeye devam ediyorum. Ezberledim diyebilirim, ama yine de kaçırdığım sahneler oluyor. Malum artık suya yazıyoruz.
Selam ve dualarımla.
Yaaaa çok güzel bir ömrün olsun, tüm hayallerinin de gerçekleştiği tabi! Sıcacık bir yazı olmuş :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Kocaman sevgiler gönderiyorum buradan.
SilKırmızı arabanız hayırlı, uğurlu olsun. :) Bir maşallahı buralardan yollarım.
YanıtlaSilBence hiçbir zaman hayal kurmaktan vazgeçmemek gerek. Zaman zaman kolay hedefler koyarak hayal kırıklığına uğramayı hedeflesem de, bir tık uzak hedeflerin/hayallerin insanı daha mutlu ettiğinden de eminim.
Kahve keyiflerinin bol olduğu, yağmurun kokusunu içimize çekmekten mutluluk duyduğumuz, hayallerimizi dile getirmekten korkmadığımız günler diliyorum.
Sevgiler.
Özlem
Yazının hiçbir yerinde kırmızı kelimesi geçmiyorken arabanın kırmızı olduğu kanısına nasıl vardınız inanın anlamadım. Ve okurken tebessüm ettim.
SilAaa, sahiden çok şaşırdım :) Üstüne üstlük arabanın renginin değil, koltuklarının kırmızı olduğunu düşündüm :)
SilÇok şaşırdım, çoook :)
Ben de şimdi yorumu okurken gülüyorum.
Maşallah:) Allah nazarlardan korusun, güle güle kullan. :)
YanıtlaSilBak demek ki, insanın hayalleri eninde sonunda gerçekleşiyormuş darısı benim senaryolarımın başına:) Polonya'nın elmasının ünlü olduğunu bilmiyordum çok severim özellikle yeşil, ekşi ve sulu olanını. Bir de Amasya elmasını. Ne güzel sen de bol bol elmalı pasta filan yaparsın:)
Teşekkürler. Siz yazmaya devam edin. Amin diyelim. Güzel enerjilerimizi gönderelim sizin senaryolar için.
SilSevgiler.
ay kıyamaaaaam maşallah maşallah çok güzel geziler yapın onunlaaa :)
YanıtlaSilSağol Deepcim.
SilMaşşallah , Allah nazardan saklasın diyerk başlayayım o zaman. Allah her zaman gönlünüze göre versin. Bir şeyi çok isteyince o aradan yıllar geçse de nasip oluyor sanırım. Elmayı yeni duydum bilmiyordum, sonra düşündüm Polonya' ya dair pek bir şey de bilmiyorum aslında. Hiç gitmedim, ilerde nasip olur belki. Elmalı pie çok severim. Gidersem yerim yanında kahve ile.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Herkesin gönlüne göre versin diyelim :) Umarım nasip olur, Krakow'a yolunuz düşerse beklerim.
SilGüzel günlerde kullanın :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim Abdullah.
SilGünaydın Yasemin:) Güneşli, sarı yazın en güzel günlerini yaşayan Bodrum'dan sana kocaman bir maşallah gönderiyorum. Kazasız belasız kullan inşallah.
YanıtlaSilSeni çok iyi anlıyorum. Benim hayalim araba ile şehirler arası yolculuk yapmaktı mesela. Samsun-Düzce arası yolu otobüsle 7-8 saatte giderdik ve 2-3 yerde mola verirdi otobüs. Tuvalete gider bacaklarımız açılsın diye yürürken aynı tesiste durmuş şahsi otomobiller olurdu. Anne-baba çocuklar çıkardı içinden Bagajdan bir şeyler alırlardı. Ne imrenirdim onlara. 90 lı yılların sonlarıydı. Araba büyük lükstü.
Çocuklarla ilk yolculuklarda mola verdiğimizde ve aynı tesisteki otobüsleri gördüğümde içime yayılan o sıcacık sevinci hala hatırlıyorum.
Hayal kurma mevsimi geldi değil mi? O zaman yeni hayallerin şerefine yazalım :)
Günaydın. Krakow'da havalar iyice soğumaya başlamışken Bodrum'dan gelen bu güzel mesaj içimi ısıttı. Sevgiler.
SilHayırlı olsun.:)
YanıtlaSilAltında paralansın.. Çok sevindim.. örme karpuz şart.
YanıtlaSil