Kahve Bahane #30
Kahve Bahane serisi otuzlu rakamlara geldi. Otuz rakamına istinaden gelin size benimle ilgili, çoğu kişinin anlam veremediği, garip olan bir takıntımdan bahsedeyim. Aslını soracak olursanız ben de anlam veremiyorum. Ama takıntı bu adı üstünde. Bazen hiçbir nedeni yokken de takıyorsunuz işte.
Benim tek rakamlara özel bir sempatim var. Telefon numaram tek rakamlardan oluşuyor. Mesela telefonumda kurulu alarmların dakika kısımları hep tek rakam olur. Örneğin 7:00'da kalkmak gerekiyorsa alarmı ya 6:59'a ya da 7:01'e kurarım. Uçakta, sinemada, otobüste hep tek rakam olan koltukları seçmeye özen gösteririm. Kitap okuyorsam ara verdiğim sayfa tek rakam olsun diye çabalarım.
Gelin görün ki, bu takıntıya bazen müdahale edemediği durumlar var. Haftaya pazar günü 7 km kadınlar koşusu düzenleniyor Krakow'da. Meme kanseri farkındalığı için. Dün koşu numaralarımız belli olmuş. Siteden baktım ve koşu numaram 624. Bu beni ister istemez rahatsız etti. Kendimi en azından koşu 7 km Yasemin, tek rakam diye avutuyorum.
Koşuya başlayalı (arada sakatlanmalarımdan dolayı verdiğim kısa molalar da dahil) neredeyse 5 ay olacak. İlk başladığım da hatırlıyorum da 2 km'yi bitirmek bile bir başarıydı benim için. Zaman içinde kademeleri olarak mesafeyi arttırdım. Şimdi 7 km'yi oldukça rahat bir şekilde koşuyorum. Bir iş için yeterince çaba harcarsanız gelişirin ve daha iyiye giderin en güzel örneği bu olsa gerek.
Koşmanın artıları artık gözle görülür bir şekilde hissediliyor. Koşu kas kütlemi arttırdı. Bel çevremden 5 cm inceldim. Bunun detaylarını ve koşuyu hayatınıza nasıl entegre edeceğinize dair bir yazı yazma fikri var aklımda. Çünkü spora başlamak isteyenlerin yaptığı en büyük yanlış, sosyal medyada bu işe senelerce gönül vermiş kişilere bakıp bir ay içinde onlar gibi olacaklarını zannetmeleri. O iş öyle olmuyor.
Başarının anahtarı pes etmemekten, süreklilikten ve kendine bir hedef belirlemekten geçiyor. Ben de resim çizme konusunda yüksek motivasyona sahibim bu sıralar. Her gün yaklaşık bir saatimi kalemlerim ve çizim defterimle geçiriyorum. Bu hafta sonu kendime sulu boya, pastel boya ve küçük bir tuval aldım. Evet masada bir tek onlar eksikti. Çalışma masam da yok yok şu an. Hobi olarak uğraştığım resimde ne kadar ileriye gidebileceğimi merak ediyorum şu sıralar.
Hobilerim dışında hedeflerim arasında 2019 yılında bir iş sahibi olmak var. İş aramaya başladım. Hatta geçen hafta ingilizce bir mülakat sürecini tecrübe ettim. Uzmanlık alanım dışında bir iş olmasına rağmen şansımı denemek istedim. Böylelikle ingilizce mülakatta neler oluyor, nerelerde eksiklerim var, görmüş olma şansını yakaladım ve kendimle ilgili bir şeyi keşfettim. Zora gelince bülbül gibi ingilizce şakıyormuşum da haberim yokmuş.
Hedeflerime ulaşmak için günlük yapılacaklar listesi var kafamda. Sabah kalktığımda hangisini hangi sırayla yapacağımı düşünüyorum. Listenin değişmeyen maddeleri;
En az bir saat kitap oku
Bir saat çizim yap
Antreman yap ( antreman günü değilse evde yapacağın hareketleri yap)
Yarım saat ingilizce dizi izle (çizgi film izliyorum. Çok eğlenceli oluyor.)
Yarım saat ingilizce bir şey oku.
Eğer gün sonu bu maddelerin yanına bir çektik atabiliyorsam kendimi mutlu hissediyorum. Daha ne olsun.
Bundan iyisi Şam'da kayısı.
✄----------------------------------------------------------------------
ben resimleri çok sevdim, çok güzeller♥
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilGelmiş blogunun en sevdiğim köşesi. Karşılıklı sohbet gibi olduğundan mıdır bilmiyorum ama bu bölüm çok sıcak, hep yazmaya devam et :)
YanıtlaSilAzmine, kendine hazırladığın faydalı programa hayran oldum.. Renklerin iyileştirici gücüne inanıyorum, resimlerin hepsi çok güzel olmuş. Ellerine sağlık.
dilediğin gibi bir iş karşına çıkıverir inşallah
Sevgiyle kal
Ben de yazarken gerçekten karşımda biri varmış da onunla sohbet ediyormuşum gibi yazıyorum. Bu hissin karşı tarafa geçmesine çok sevindim.
SilTeşekkür ederim Ezgi'cim. Ben her zaman olmadı olmadı diye yakınıyorum aslında. Hep daha iyisi olsun diye çabalıyorum. Ama bazen es verip katettiğim yollara bakıyorum ve kendi kendime aferin diyorum. İngilizce konusunda da bu aralar hissettiğim tam olarak bu.
Güzel dileklerin için teşekkürler.
Sevgiler.
Dolu dolu yaşamak böyle bişey olsa gerek...
YanıtlaSilDolu dolu yaşamayı seviyorum ben.
SilProgramın da düşünce tarzın da çizdiklerin de çok hoş..her alanda başarılar diliyorum,kalben..
YanıtlaSilGüzel dilekleriniz için teşekkür ederim.
SilGünaydın 😃 sayı takıntısı bende de var sizi çok iyi anlıyorum
YanıtlaSilBende mutlaka tek rakamların takıntısıyla yasıyorum
Bu arada kahvemi keyifle içtiğim anlardan bir tanesi de sizin yazınızı okurken yaşandı
Görüşmek üzere
Sevgiler 💕
Ne güzel kahveye eşlik edebilmişim. Sevindim. Sevgiler.
SilSistemli yasamak güzeldir. Kosmak cok iyi bir spor yürümeyi cok sevdigim halde kosmaya isinamadim 😒
YanıtlaSilBen uzunca bir süre yürüdükten sonra koşmaya başladım.
Silspor yapan insanın vücudunda mutluluk hormonu salgılanırmış. bu mutluluk gördüğüm kadarıyla senin hayatına yansımış baksana ne güzel hobi edinmişsin kendine resim çiziyorsun. hayatını dolu dolu yaşamaya çalışıyorsun ne mutlu sana
YanıtlaSilEvet sporun en güzel etkilerinden biri de o Talha. İnsan kendini daha mutlu hissediyor. Bu değişim için de sporu süreklilik haline getirmek lazım. Böylece hayattan daha fazla zevk almaya başlıyorsun.
SilHangimizin yok takıntıları. Senin ki de epey ilginç. Koşmak her şeyden önce sağlıktır, tebrikler. Resimler çok güzel, yetenek özel bir şey.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Yeteneğin yanı sıra resim çizmek bolca pratik yapmaktan geçiyormuş. Yaptığım araştırmalar sonucu bunu öğrendim.
Sil