Ooww ooww çekilin yoldan vahşi batıdan geliyorlar.
Amerikanlar eskidi, bunlar Turkish kovboylar.
Bu satırlara aşinaysanız 80'ler ve 90'lar kuşağına ucundan bucağından dokunmuşsunuz demektir. Şarkının gecenin bu geç saatlerinde nereden aklıma düştüğüme dair hiçbir fikrim yok. Lehçe çalışırken bir anda aklımda bu şarkının melodisi canlandı.
Beyinde yer alan hatıralar bölümünün derinliklerine inmiş olacağım ki kovboy lafını cımbızla çeken hatıralar bölümü çalışanı, beynime "hemen Red Kit'i hatırla" diye bir bilgi gönderdi. Şu an arka fonda Red Kit'in "I'm a poor lonesome cowboy" şarkısı çalıyor.
Şimdilerdeki gibi bir şeyler izlemek için birçok platformun bulunduğu cep telefonları ve televizyonların olmadığı bir dönemden bahsediyorum. O zamanlar bizim evde, kasetle çalışan bir video oynatıcı vardı. Babam Red Kit ve Asterix'in çizgi film kasetlerini almıştı. Biz üç kardeş, döndürüp döndürüp izlerdik elimizdeki kasetleri. Öyle bir zaman geldi ki Red Kit'e yer alan tüm replikleri ezberledik.
Sanırım böyle bir çocukluk geçirmenin artılarından biri de elimizdekinin kıymetini bilmek olarak bize geri döndü. Bu günlerde etrafıma bakınca devamlı şikayet eden insanlar ile karşılaşıyorum. Hayat şikayet etmek için hem çok uzun hem de çok kısa.
Yakın zamanda şikayet girdabının beni de içine çektiğini hissettim. Yoo bunu bana yapamazsın dedim ve o girdaba girmemek için direniyorum. Bu günlerde kendimi daha çok sevmeye çalışıyorum. İş dolayısıyla isteyip de yapamadığım şeyler çoğunlukla olmasına rağmen, yapabildiklerimi seviyor ve sahipleniyorum.
Şubat ayının ortasına geldik. Ayın başında ajandama not aldığım yapılacaklar listesine tikler atmaya başladım. Bu beni mutlu ediyor. Bu mutluluk hissini sahipleniyorum. 13 gün sonra yeni bir ne umdum ne buldum yazısında detaylarını yazacağım.
Bu kahve bahane yazısının kahramanı da kovboylar olsun. Lafı fazla uzatmadan bir sonraki kahve bahane yazısında görüşünceye dek şen ve esen kalın diyorum.
✄----------------------------------------------------------------------
Bende red kit ile büyüyen kuşaktanım. Kim ne derse desin biz şanslı çocuklardır. Kıymet bilenlerden şükredenlerden olduk. Şimdi herşey yeni neslin önünde ama bilmiyorlar kıymet
YanıtlaSilSayenizde sabaha kadar bu şarkıyı mırıldanacağım
Sevgiler 💞
Eskilerin var olan bir ruhu vardı. Şimdi gelişen teknoloji bu ruhu öldürüyor.
SilSevgiler.
Eskiden bilgisayar yokken tvler henüz tüplüyken daha mutluyduk galiba şuan herkes daha da yanlızlaştı.ya da ben Black Mirror'ı yine fazla kaçırdım.
YanıtlaSilTespit doğru bence. Bunun Black Mirror'e gerek yok. Bu arada çok da güzeldir o seri. Keyifli izlemeler dilerim.
SilBen 90 kuşağını geç yakaladım ama Red Kit favorilerimdendir. Olmadığı zamanları özleyenler de bu yazının altına mum diksin ne güzel yazmışsınız, kaleminize sağlık 🙃
YanıtlaSilRed kiti abim izlerdi çocukluğumuzda ordan hatirladim
YanıtlaSilYalnız sabah sabah şarkıyı hatırlattın ya bütün gün söylerim şimdi
YanıtlaSilBen de bayağı bir zaman evin içinde söylendim durdum.
Sil80 leri bilmem ama 90 ları çok özlüyorum Yasemin. Müzikleri, çizgi filmleri ve sokak oyunları... hepsi güzeldi. Ah ahh...
YanıtlaSilBak sokak oyunları dedin aklıma geldi. Eskilerden oynadığımız sokak oyunları hakkında bir blog yazısı yazayım bari.
SilKarışıklık konuşur gibi olan yazılarını çok seviyorum. Listene tıklar atman ne güzel. Benimkiler fena halde :)))
YanıtlaSilBen de sizden gelen yorumlar ile daha da keyifleniyorum. Listene tik atman için henüz vakit var İncicim. Sevgiler.
Sil90larin sonunda doğduğum için bazen bu anlatılanlar bana masal gibi geliyor. Annemler ilk buz dolabı ve televizyon çıktığı zamanda başkasına onu görmek için gittiklerini anlattıklarında aşırı değişik bulmuştum. Ama sizin dediğiniz gibi zamanında her şey çok daha kıymetliymiş. Bazen keşke o dönemlerde doğmuş olsaydım diyorum. Çok güzel bir kahve bahane yazısı olmuş. Umarım Şubat ayında tüm hedeflerinizi gerçekleştirip kendinizi seversiniz 😊
YanıtlaSilBazılarına masal gelen şeyler bazılarının gerçekliği okuyor. Ne enteresan değil mi? Bugün sinemaya gelen bir filmin fragmanını izledim. Robotların savaşını anlatıyor. O zamanlarda da belki şu an yaşadıklarımızı birileri duyunca masal gibi diyecek. Belki birileri keşke o dönemlerde doğmuş olsaydım diyecek. Hayat enteresan.
SilDeğerli yorumun için çok teşekkür ederim. Bu yorum üstüne yeni bir blog yazısı yazabilirmişim. Cevap yazarken anladım bunu. Bu yüzden fazla uzatmayacağım.
Sevgiler Gonca. Diğer kahve bahane yazılarında görüşmek üzere.
Furkan bey teşekkür ederim.
YanıtlaSilPuhah Grup Vitamin :) O dönem ne kadar samimi gruplar vardı. Nostalji yapmışsınız biraz, güzeldi.
YanıtlaSilYapılacaklar listesine Bursa'yı ekleyin. Harika bir şehir :)
YanıtlaSilKahve bahane yazınız merakla açıp arkasından bir redkit müziği açarak okuyan sadece ben mi varım burda :) bide ninja kaplumbağalar vardı ahahaha :) nerde eski günler
YanıtlaSil"Biz sokaklarda oynayan mutlu son çocuklardık"
YanıtlaSilBu kadar kısa bir zaman diliminde bu kadar hızlı değişmesi herşeyin beni
YanıtlaSilkorktuyor. sanki yüz yıl öncesinden bahsdiyormuşuz gibi geliyor
ben de kızıma anlatınca. şurda en fazla 30 yıl var. internet
düyasyla her şey baştan yazıldı
Hakikaten o şikayet girdabına kapılmamak çok zor; çaba istiyor, emek gerektiriyor. Hepimize bu konuda kolaylıklar diliyorum;)
YanıtlaSilBu günlerde kendimi daha çok sevmeye çalışıyorum. İş dolayısıyla isteyip de yapamadığım şeyler çoğunlukla olmasına rağmen, yapabildiklerimi seviyor ve sahipleniyorum. Bugün eşime bu tavsiyeyiverdim ben de umarım anlamıştır beni ve umarım yapar...sevgiler...
YanıtlaSilo döneme ait en unutmadığım şeylerden bir tanesi astronot eşofmanlarıdır. Sauna etkisi yaratan ve hızlıca zayıflattığı iddia eden astronot eşofmanları. Tabii ben para nedir vs anlamadığım bir dönemde olduğum için telefondaki numarayı tuşlayıp bir tane sipariş etmek istemiştim. Annemler durumu anlayınca epey azar işittim...
YanıtlaSilHatirlamazmiyim yaa ne söylerdik bu sarkiyi 😂😂😂
YanıtlaSil