Kolektif Hikaye
Bu gezegende güneş sizin güneşiniz gibi sarı renkte asılı kalmaz gökyüzünde. Gezegenimizi aydınlatır ama bir rengi yoktur. Bu yüzde buraya "Beyazların Şehri" derler. Dünyalı varlıklar "dünya düz mü?" diye tartışırken; biz "zebra siyah üstüne beyaz mı, beyaz üstüne siyah çizgili mi?" diye tartışırız. Gezegenimizin adından etkilendiğimizden olsa gerek çoğu kişi zebranın siyah deri ile kaplı olduğunu ama güneşimizin ışınlarından dolayı beyaz çizgilerin sonradan oluştuğunu savunur.
İşte burası Beyaz Gezegen. Ben de Beyaz Gezegenin Beyazlar Şehrinde yaşayan bir canlıyım. Dünyalılar gibi iki elim, iki gözüm ve iki bacağım yok; ama dünyalı insanlar gibi "pazartesilerden nefret ediyorum". Her sabah bir fincan beyaz çay içiyorum. Beyaz çay bize dünyadan geliyor. Her sabah çayımı yudumlarken; "bu insanlar çayı içilebilir kılmayı nasıl düşünmüşler" diye kendi kendime soruyorum. Bu güne kadar bir cevap bulamadım. Cevabını bulamadığım bir diğer şey ise insanların söylemekten hoşladığı ve bizim ırkımıza hiçbir şey ifade etmeyen tekerlemeleri. Mesela bir insan neden "üç tunç has kayısı hoşafı" cümlesini kurma ihtiyacı duyar ki.
Bizim gezegenimizde zaman kavramı oldukça farklı. Örneğin; "Kitap okumayı çok özledim, zamanı durdurup, doyasıya kitap okumak istiyorum" dediğimde, ben zamanı durdurabiliyorum. "Kelebek" gibi uçmak istediğimde uçabiliyorum.
Bir diğer farklılığımız ise siz dünyalılar gibi giyinme ihtiyacımızın olmaması. Kıyafet kavramı bizim gezegenimizde hiçbir şey ifade etmiyor. Dünyalılar kendi aralarında konuşurken lafı her seferinde fazla kilolarına getirmeyi başarıyor. "tahmini ne zamana gider bu kilolar? Su ile mi beslenelim, ne yapalım artık?" diyenleri var. Zayıf birini gördüklerinde "hayat sana ne güzel, ne diyelim?" diyenler var. Bazen dünyalıları anlamakta oldukça zorlanıyorum. Tüm saçmalıklarına rağmen, dünyayı, dünyalıları yani "seni takip etmeyi bırakamıyorum." Bazen artık dünyalılar ile yani seninle tanışma zamanının geldiğini düşünüyorum. "Sürpriz sever misin?" bilmiyorum ve bu yüzden şimdilik seni uzaktan izliyorum.
Not: Bu mikro hikaye deneysel bir çalışmanın ürünü. İnstagram hesabımda, konu sınırlaması yok, aklınıza gelen şeyleri yazın dedim. Gelen yazıları birleştirerek bir hikaye yazmayı denedim. Tırnak içerisinde gördüğünüz kelime ve cümleler benim kelime ve cümlelerim değil. Ben sadece o cümleleri birbirine bağlayarak size ulaştıran bir aracıyım. Birbirinden bağımsız cümleleri bir araya getirmek pek kolay olmasa da eğlenceliydi.
Hikayeye katkısı olan herkese teşekkürü bir borç bilirim. Zaman ayırdığınız için teşekkürler.
✄----------------------------------------------------------------------
Evrene dair yeni bir teori ortaya atılıyor derken :) güzel olmuş elinize sağlık.
YanıtlaSilÇok güzel bir hikaye olmuş. Ama farklı cümleleri birleştirip hikaye oluşturmak güçtür elbet.Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilTeşekkürler. Bazı cümleler beni oldukça zorladı. Fakat yazmak eğlenceliydi.
SilBence çokta güzel olmuş Admine Hanım, tebrikler..
YanıtlaSilÇok güzel, bilimkurgu olmuş :)
YanıtlaSilHep bilimkurgu bir hikaye yazmak istemiştim. Bu bir başlangıç oldu.
SilBu hangi gezegen anlayamadım. Ancak hikayeyi beğendim. Çok teşekkürler.
YanıtlaSilEvrende henüz keşfedilmemiş bir gezegen.
SilNasıl güzel bağlamışsın yalnız herşeyi birbirine tebrik ederim seni😁
YanıtlaSilTeşekkürler Büşracım. Sevgiler.
SilHave a great week☺
YanıtlaSilDzięki Natalia.
Silheeey çok sevdiim yaaa çok da sırıttım. beyaz gezegen ve beyaz canlılar fikri ne güzelmiş. ayyy zombiler de olsaydııı hihihi :)
YanıtlaSilYa Deepcim sevmene sevindim ben de.
Silne güzel ve ilginç bir deneme olmuş...keyifle okudum...sevgilerimle..
YanıtlaSilGüzel bir tarz olmuş, kolajlama mı desem, yamalı bohça mı desem, ismi çok önemli değil. Ortaya çok güzel bir yazı çıkmış mı, evet, o zaman okeydir. Hayallerimizin sınırı yok zira...
YanıtlaSilBirbirinden bağımsız cümleleri birbirine bağlamak kolay bir iş değil. Güzel ve sıra dışı bir mikro hikayeydi. Tebrikler 😊
YanıtlaSilGüzel düşünmüşsün. Senin bu kısa hikayelerini çok seviyoruz.
YanıtlaSilDünyaya gelerek tadını kaçırmasın uzaylı!
YanıtlaSilGüzel bir deneme tebrikler.
Albert Camus'un yabancısını hatırlattı bana. Yaşadığı d
YanıtlaSiltoplumda hatta dünyada kendini ya acı (uzaylı) gibi hisseden bir insan. Hatta Pazartesilerden nefret ediyorum ve bir fincan beyaz çay içiyorum derken bu durumu güzel bir şekilde vurgulamışsın. Eğer bu satırları yazmamış olsaydın, yazının sıkıcı bir bilim kurgu olduğunu söyleye ilirdim.
Bunun dışında farklı cümleleri birleştirerek hikaye yazmak oldukça orijinal bir fikir. Ve görüyorum ki sen bu işi gayet güzel bir şekilde icra etmişsin.
Kalemine sağlık.
Asimov'dan bir kesit okur gibi oldum. Güzeldi...
YanıtlaSilMesela bir insan neden "üç tunç has kayısı hoşafı" cümlesini kurma ihtiyacı duyar ki. :)) ben de düşünmedim değil :) benimle aynı düşünenlerde varmış :))))
YanıtlaSil