Krakow'da dört sene geçirmeme rağmen gitmediğim yerlerden biriydi hayvanat bahçesi. Bir dağın yamacında kurulmuş, oldukça büyük olan hayvanat bahçesini bugün arkadaşım daveti üzerine ziyaret ettim. Hayvanat bahçelerine karşı biraz tepkiliyim aslında. Çünkü hayvanlar doğal yaşamlarından uzaklaştırılıyor ve bir kafese tıkılıyor. Düşünün bir zaman sonra sizden daha akıllı bir ırk ortaya çıkıyor. (Biz onları yavaş yavaş üretiyoruz aslında. Robotlardan bahsediyorum.) Sonra farklı kıtalardan insanları toplayıp belirli bir bölgede sergiliyorlar. Kötü değil mi?
Bu konuda farklı bakış açıları var. Mesela arkadaşıma "yazık bunları böyle çitlerin, kafeslerin arkasına koymuşlar" dedim. O da bana "ama belki doğal yaşamda öleceklerdi. Burada en azından güvendeler ve keyifleri yerinde. Mesela bir çoğu burada doğuyor ve zaten dışarıdaki yaşamı bilmiyor" dedi. Bu söz bana Truman Show adlı filmi hatırlattı. Henüz izlemediyseniz, en kısa sürede izleme listenize ekleyip, izlemenizi tavsiye ederim. Bu duygu karışıklığı içinde gezdim, gezerken blog için birkaç kare fotoğraf çektim. Doğal yaşamlarında göremeyeceğim hayvanları görme şansını yakaladım da onların bizi görmekten ne kadar memnun oldukları konusunda şüphelerim halen devam ediyor. Benim ilgilimi en çok penguenler, zürafalar ve zebralar çekti. Çok tatlı hayvanlar. Aslan, kaplan yani kedigillerin uyku saatine denk geldiğimden onların fotoğraflarını çekemedim. Poz verdiğim lama ile ortak noktamız ise kesinlikle çok havalı olan saçlarımızdı.
✄----------------------------------------------------------------------
Hayvanat bahçelerine genelde pek sıcak bakmasam da buranın gerçekten güzel göründüğünü itiraf etmeliyim. Yine de hayvanlar doğal ortamlarında her zaman daha güzel :)
YanıtlaSilDoğal yaşam alanlarını benzetmeye çalışmışlar. Hayvanların yaşadığı alanlar oldukça genişti.
SilGünlük hayatta göremeyeceğimiz hayvanları görmek güzel ama onları kendi doğal ortamlarında görmek daha güzel...
YanıtlaSilO yönden bakınca güzel.
SilTruman Show’u izledikten sonra ben bir müddet kafayı yedim 🙄🤣Ya yaşadıgım bu hayat tasarlanmış,gerçek olmayan bir yapımsa diye düşündüm durdum🙈🤣
YanıtlaSilHayvanat bahcelerine bende her gittiğimde aynı duyguyu yasıyorum.Keşke dogal ortamlarında olsalar diye düşünmeden edemiyorum.
Ya tokat gibi bir film o.
SilHayvanların gösteri amacıyla bir bahçeye kapatılması konusunda aynen senin gibi düşünüyorum. Hadi iyi bakılıyorlar, vahşi yaşamı bilmiyorlar gibi savunmaları bir nebze yumuşatıyor bizi. Ama ya sirkleri napcaz hele şu fayton kültürünü...
YanıtlaSilRobot konusunda da çok güzel örnek vermişsin. :)
Sirk çok kötü. Hayvanat bahçesindekilerin bir eli yağda bir eli balda diyebiliriz.
Silben de zoo lara karşıyım ama en azından burası doğal ortam gibi olmuş...izmirdeki hayvanat bahçesinin de sasalı ya taşınması çok iyi oldu...
YanıtlaSilDoğal yaşama oldukça yakın. İzmir'deki küçüktü. Taşınmasına sevindim.
SilBen de hayvanların doğal ortamlarda yaşamalarından yanayım. Yine de yazınızı çok beğendim çok teşekkürler.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilHayvanat bahçesi fikrine ben de çok üzülüyorum. Çiftlik hayvanlarını bir şekilde anlayabilirim. Bulunduğumuz yerde atlar, alpkalar, domuzlar falan var. Çiftlik parkı gibi bir yer ama pandaların, kaplanların yapayalnız orada durmasına içim parçalanmıştır hep.. En bi sevdiğimle selfine ayrı bayıldım bu arada :)))
YanıtlaSilKocaman sevgiler Yasemin'cim <3
heeey ilk foto için bile gidilirmiiş :)
YanıtlaSiliyi bakıldıkları sürece sıkıntı yok ama sirkler devreye girince dayanamıyorum. ama yazın güven verdi
YanıtlaSilBizim Sasalı hayvanat bahçesi kadar olmasa da güzelmiş :) teşekkürler
YanıtlaSil