Bloga yazmayınca hep bir yanım eksik hissediyorum. Sanırım bunun adı bağımlılık. İçimden bir ses dürtüp duruyor. Olur olmaz yerde, canım bir anda yazmak istiyor. Bazı geceler tam uykuya dalmadan önce aklıma bir şeyler geliyor. Unutmamak için hemen telefondaki notlarıma ekliyorum. Kafam karışık biraz. Hafta içi oluşturduğum yazılar taslakta bekiyor. O kadar karışık oldular ki toparlamadan yayınlasam bu kız ne anlatmaya çalışıyor der; blogdan hızlıca uzaklaşırsınız. Kimseyi kaçırmaya niyetim yok. Zaten okuma oranları giderek düşüyor. Blog dünyası hızla kan kaybediyor. Böyle bir ortamda, bu işe gönül vermiş bir avuç insanız ve inadına yazmaya devam ediyoruz.
Mayıs ayı oldukça hareketli geçiyor. Her şey tam anlamıyla netleşince anlatacağım bu hareketliliğin nedenini. Hareketli bir yaşam tarzına sahip olduğumu kabul ediyorum. İlgi alanlarım, yapmak istediklerim, yaptıklarım. İşte bunlar beni ben yapan şeyler. Ben öyle hareketsiz, amaçsız, uyuşuk olamıyorum. Doğama, yaşama sevincime aykırı şeyler bunlar.
Bu yazıyı da karmakarışık bir hale getirmeden, bu hafta çektiğim fotoğrafları paylaşacağım. Bu yazıyı da onun için hazırladım. Hadi gelin sizi Krakow sokaklarında kısa bir gezintiye çıkartayım.
✄----------------------------------------------------------------------
Twitter da paylaşımını görünce hemence bir çırpıda okurum diye geldim.
YanıtlaSilBazı geceler tam uykuya dalmadan önce aklıma bir şeyler geliyor. Bu satırı görünce istemsizce tebessüm ettim ve vay bee demek bir tek böyle hisseden ben değilmişim dedim.
Blog dünyasının kan kaybetmesi konusunu ise inan hepimizin yüzleşmesi gereken bir gerçek oldu artık.
Yani instagram, fb gibi ağlarda insanlar daha fazla vakit harcıyor. Çünkü satırlar dolusu yazılar okumak yerine bir kaç cümlelik özlü sözler, komik ve ilginç videolar, anlık fotoğraflar daha çok revaçta.
Krakow fotoları ise gerçekten harika, gidemediğim için içimde ukde kalmıştı. Hala görünce bir iç çekerim.
Taslakları da fazla dert etme derim. Günü gelince çöp oluyorlar, ya da olması gereken yerde tamamlanarak yerlerini buluyorlar.
Hoş geldin.
SilYazma dürtüsünün getirisi sanırım bu. Gece akla düşen kelimeler.
Tespitlerinde çok haklısın. Hatta bir çoğu instagramda yazılanları bile okumuyor. Sadece görseli beğenip geçiyorlar. Benim için blogumun yeri her zaman çok ayrı. İnstagrama ve facebooka hayatta değişmem.
Krakow baharda güzel oluyor. Umarım bir gün ziyaret etme şansını yakalarsın.
Birçok taslak var bekleyen. Dediğin gibi bir akıbeti oluyor. Çoğunu yayınlıyorum aslında. Ama arada bir ne saçma şeyler yazmışım diyip çöp ettiklerim de var.
Yazma tutkusundan ziyade sorumluluk hissimden kaynaklı benim yazma hikayem. 10 yılı geçmiş yazmaya başlayalı. Keşke her güzel işte bu kadar istikrarlı olabilsem diyorum. Ve yazmadan paylaşmadan içimdeki yük hafiflemiyor.
YanıtlaSilKrakow'u çaktırmadan izliyorum :)
Yurtdışında gitmek istediğim o kadar çok yer var ki. Ama henüz nasip olup hiç bir yere gidemedim. İnşallah ileride:)
YanıtlaSilGörseller harika, ayrıca mis gibi açık ama serin bir havayı çağrıştırıyor. Keşke Instagram ve Facebook gibi çabuk tüketilebilen paylaşımlara daha fazla yönelmese insanlar, biraz daha derinleşip bloglar okunup yazılsa...
YanıtlaSilYaz da geliyor, gezme ve görme isteğime zirve yaptırdı bu fotolar. Çok teşekkürler.
YanıtlaSilkrakow'a gitmediğime çok pişman oldum şimdi. ama poznan, vıroslav, varşova yeterince güzeldi :)
YanıtlaSilKrakow sokakları güzelmiş. Biz aslında fazlayız ama sanırım mevzu başka blog dünyasında. Teşekkürler
YanıtlaSilYazmaya devam etmeliyiz, evet oranlar düşüyor. Benimki nerdeyse yerlerde ama vazgeçmeyeceğim diyorum. Çünkü keyif alıyorum. Krakow fotoğraflardan anlaşıldığı üzere çok güzel bir şehir. Ben henüz görmedim ama bir tatilimi planlayabilirim. Teşekkürler..
YanıtlaSilYazmayı bu kadar sevmen ve hala yazmayı istemen çok güzel.
YanıtlaSilFotoğraflara göre seveceğim bir yere benziyor Krakow.
YanıtlaSil