2 Mayıs 2019

Ne Umdum Ne Buldum #Nisan


Bir ayı daha geride bıraktığımıza göre ne umdum ne buldum serisinin yenisini yazma vaktidir. Nisan ayında yazdığım yazılarda umulanlar ile bulunanlar arasında dağlar kadar fark olduğunu dile getirmiştim. Şimdi gerçeklerle yüzleşme vaktidir. Umduklarım Everest dağı gibiyken bulduğum Alaaddin tepesiydi. (Konya'yı ziyaret edenler ne demek istediğimi anlayacaktır.)

Geçen ay kazma kürek stoğunu tükettiğimizden mütevellit Nisan ayından sıcak bir hava umdum. Yine ısınmayan bir hava buldum. Son hafta Nisan ayı demeye bin şahit lazımdı. Bildiğin Kasım ayı gibi bir hava hakimdi Krakow semalarına. Bahar yağmuruna alışığım. Yağsın ki ağaçlar yeşersin eyvallah ama bu soğuk nedir böyle! Nisan ayında hava 10 derecelerde olmamalı sevgili Krakow.

Bisikletimle işe gitmeyi umdum. Kendimi arabanın ön koltuğunda buldum. Bir hafta sonu hava güzeldi. O gün bisikletimi temizledim. Lastiklerini şişirmem lazım. Belki bir servise verebilirim bisikleti. Hem daha detaylı bir temizlik yapmış olur. Şimdilik karar veremedim. Öncesinde havalar düzelsin diye bekliyorum.

Her hafta bir kere koşmayı umdum. Umduğumu da buldum. Cumartesi sabahları koştum. Geçen hafta da 10 km koşusuna katıldım ve tamamladım. 2 hafta sonra da yeni bir koşu var. Bu sefer kanserli çocuklara yardım için 5 km koşacağım. Ayrıca bu koşu kostümlü olacak. Bir süper kahraman kostümü bulmam lazım.

Nisan ayında 3 kitap okurum diye umdum. Ay sonunda ne eksik ne fazla bir rakam buldum.  Bu ay okuduğum kitapların türü biraz daha farklıydı. Ayrıca Türk yazarların kitaplarına yer verdim. Serkan Karaismailoğlu'nun; "Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum" ve "Kadın Beyni Erkek Beyni" adlı kitaplarının yanı sıra beni hayal kırıklığına uğratan Nedim Gürsel'in "Bana İtalya'yı Anlat" adlı kitabını okudum. Serkan beyin kitapları hakkında bir blog yazısı bile yazdım.

İki adet ingilizce hikaye kitabı okumayı umdum. Sadece umduğumla kaldığımı buldum. Agatha Christie'nin "A Pocket Ful of Rye" adlı kitabına başladım. Henüz bitmedi. İngilizce roman okurken polisiye tarzı okumayı seviyorum. Olaylar sürükleyici olunca okumak ve anlamak için daha fazla efor sarf ediyorum.

Aksatmadan Lehçe çalışmayı umdum. Ay sonunda güzel bir performans tablosu buldum. İngilizce öğrenirken yaptığım hatayı lehçe öğrenirken yapmıyorum. Yani aklıma gelen her şeyi söylemeye çalışıyorum. Konuşurken utanmıyorum. İş yerinde haftada bir gün 1,5 saat gittiğim kursun yanı sıra her hafta catch polish buluşmasına gidiyorum. Ana dili lehçe olanlarla ile 1,5 saat sadece konuşma pratiği yapıyoruz. İş yerindeki Polonyalılar ile lehçe konuşmalara başladım ufaktan. Umarım ki bu isteğimi kaybetmem. Zira ben çok maymun iştahlıyımdır bu da biraz beni korkutuyor.

İş yerinde abur cubur yemeyi kesmeyi umdum. Umduğumu da kısmen buldum. Birinin doğum günü, yok biri tatilden dönmüş diye devamlı çikolata dağıtılan bir ortamda pek kolay olmadı. Kendime bir çerez kutusu aldım. İçine hurmamı cevizimi koyuyorum. Çayın yanında onları atıştırıyorum. Öğleden sonraları ise kendime meyveli yoğurt yapıyorum. Yeni düzenime alıştım. Abur cubur yemeye geri dönmek gibi bir niyetim yok.

Haftada bir gün blog yazısı yazmayı umdum. Umduğumdan fazlasını buldum. Bir hikaye, bir mim, yazarlar hakkına bir yazı, iki adet gezi yazısı, kitap inceleme yazısı ve kahve bahane yazısı yazdım. Şimdi buraya yazınca performansıma ben de şaşırdım. Çünkü bu ay çok verimli geçmedi diye düşünüyordum. Sanırım bu verimsizlik BTK'yı etkilememiş.

Bir Tutam Karınca'da küçük bir değişiklik umdum. Umduğumu kısmen de olsa buldum. Yardımını benden esirgemeyen sevgili blog arkadaşım Dikkat Çekiyorum sayesinde oldu. Bilgisayardaki bir tarayıcıdan açıyorsanız sağ tarafta, telefondan açıyorsanız sayfanın altına görünen öyküler kısmını ekledim. Sayfa yenilendiğinde farklı öykülerim size hoş geldiniz diyor.

İyisile, kötüsüyle bir ayı daha geride bıraktım. Mayıs ayı hareketli geçecek. Ay sonu Türkiye yolcusuyum. 15 gün Türkiye'de olacağım. Şimdiden alacaklarımı, yiyeceklerimi, gezeceğim yerleri planlamaya başladım.

Bir sonraki ne umdum ne buldum yazısında görüşünceye dek şen ve esen kalın.
BTK

✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:

33 yorum :

  1. Ne güzel bir yazı olmuş.Elinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  2. Darısı mayıs ayının başına diyelim o zaman.....

    YanıtlaSil
  3. çok keyif aldım :) anlatım tarzınız çok güzel :)) devamını bekliyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keyif almanıza ve bunu yorumunuzda belirtmenize sevindim. Teşekkür ederim. Bakalım 4 aydır seriyi bozmadan yazıyorum. Umarım ilerleyen aylarda da aynı performansı sergileyebilirim.

      Sil
  4. Çok güzel genelde ümit ettiğiniz şeyleri yapmışsınız Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay içinde çok verimsiz bir ay geçirdim dedim. Fakat yazınca çok da boş olmadığını görmek beni sevindirdi.

      Sil
  5. Bu sene başından beri böyle bir yöntem izliyorum. Düzenli olarak da ay sonunda bloguma yazıyorum neler umdum neler buldum. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  6. ne umdum ne buldum yazı serisi ne kadar mantıklı ve faydalı :) çok hoşuma gitti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Ben de bu sene başından itibaren başladım yazmaya. Kahve bahanesine benzer bir seri oluyor.

      Sil
  7. Ne umdum ne buldum serisi, bir nevi hayaller ve gerçekler gibi...Genelde ulaşmışsınız hayallerinize çünkü hedef koymak umduklarınıza ulaşma motivasyonunu arttırır. Mayıs ayının her yönden iyi geçmesi dileklerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hedef koymak önemli. Geçenlerde biri beni bu konuda eleştirdi. Hedeflerim basitmiş daha yüksek hedefler koyabilirmişim tarzında.

      Sil
  8. Ya böyle bisiklet binen koşan insanlar mükemmelsiniz kısa öyküler güzel olmuş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Erhan. Sevdiğimiz şeylere zaman ayırıyoruz.

      Sil
  9. Kostüm ne seçeceksin? Yavaş yavaş aklında bir şey oluşmaya başladı mı?

    YanıtlaSil
  10. öyküler pikiii :) hadi o zaman hava iyice güzelleşsiin. bize arada lehçe bişiler yazsan yaa, türkçesiyle birlikteğğğ :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oku deepcim öykülerimi. Bak bakalım nasıl olmuşlar. Lehçe yazayım tabii. hakkımda bölümüne kendimi lehçe tanıtan bir yazı yazdım aslında. Ara sıra yazılarımın altına da eklerim.

      Sil
  11. Kendi pilanınını çıkarman çok güzel olmuş.Bunu bende deniyorum ama her seferinde başarısız oluyorum ):

    YanıtlaSil
  12. Nisan güzel geçmiş darısı mayısa
    Sevgiyle

    YanıtlaSil
  13. Yasemin Hanım merhaba, bu kış maalesef bitmek bilmedi. Bende İzmir'de aynı dertten yakınıyorum, ve kendime yaz sıcaklarından şikayet etmeyeceğime dair söz verdim :)) Nisan beklediğimiz gibi geçmese de darısı Mayıs Ayının başına...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzmir'de yaz sıcağından şikayet etmemek biraz zor. Ben her sene burada soğuktan şikayet ediyorum. Yazın İzmir'de geçirdiğim vakitlerde hiç gıkım çıkmıyor. İnsanlar nasıl dayanıyorsun dediklerinde " ben bu sıcağa nasıl hasretim bir bilseniz" diyorum.

      Sil
  14. Cok guzel bir yaziydi okurken keyif aliyor insana. Umarim umduklarini bulursun. Ozellikle is yerinde abur cubur yemeyi :)

    YanıtlaSil
  15. Spora karşı olan sevgin takdire şayan sevgili Yasemin. Koşmak, duvar squatı derken... Herkese ilham olduğun kesin!
    Umdukların oldukça güzel, buldukların da öyle.
    Nisan güzel geçmiş, Mayıs'ın harika geçsin!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Efsuncum. Aktif bir hayatı seviyorum ben. Sevgiler.

      Sil
  16. Bu seri çok güzell, elim erse bir ara tek tek hepsini okuyacağım, bu yazıyı okurken aklıma şu geldi. Bazen planlar yapıyoruz ve havada kalıyor. Aslında planlarımızı parçalara bölsek ve adım adım gerçekleştirsek aslında hedefe olaşmak o kadar da zor olmaycak. Yeter ki adım atalım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle! Harika bir düşünce. Yeter ki insan istesin.

      Sil

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.