Araba
Araba alacağını söylediği zaman çevresindekiler tarafından yadırgandı. Babasını vahim bir trafik kazasında kaybetmişti. Nasıl araba sürmeye cesaret edebilirdi. Hiç mi korkmuyordu. Bu söylemler arasında o ehliyet kursuna kayıt oldu. Direksiyon başına ilk geçişiydi. Eskiden babasıyla yaptığı uzun yolculuklarda babası ona tabelaları öğretmişti. Bu yüzden sınavları vermesi kolay oldu. Çok da eğlenceli bir grupla pratik eğitimini tamamladı. Sınav günü gelip çattığında, oldukça yüksek bir puan alarak ehliyetini aldı.
Aradan çok az bir zaman geçti. İlk arabasını aldı. Arabası badem kabuğu rengindeydi. Bir tanıdığıyla biraz alıştırma yapmaya karar verdi. Geceleri çıktı trafiğe. Direksiyon başındayken yapılan tüm eşek şakalarını (bir anda vitesi boşa almalar, koltuğun ayarı ile oynamalar tarzında olan şakaları) soğukkanlılıkla karşıladı. Pratik yaptıkları bir gün hızlı giderken, yola düşmüş olan boş bir bidonu (beş kiloluk plastik bidonu) arabanın altına aldı. İlk defa o zaman birine çarpsa nasıl hissedeceğini hissetti. Çok korktu. Ama bu ona büyük bir ders oldu. Ayrıca tünellerde araba sürmekten de nefret etti. Tünel ne korkutucu şeydi. Yaptığı pratikler sonucunda çok güzel araba kullanmaya başladı. Gece annesini ve kardeşlerini atardı arabaya, saatlerce araba sürerdi. O gidiş hepsine iyi gelirdi. Sıkıldığı ve yalnız kalmak istediği zamanlarda da Feridun Düzağaç'ı açardı, çekerdi deniz kenarına. Müzik dinlerken dalgaları seyrederdi. Ruhuna iyi gelirdi.
Yağmurlu havalarda araba kullanmayı çok sevdi. Yağmur cama vururken radyoda güzel bir müziğe denk geldiğinde keyfi katlanarak artardı. Gündüzden çok gece araba sürmeye bayılırdı. Karşıdan gelen araçların ışıkları onu rahatsız etmezdi. Hiç yorulmadan sürerdi yıldızların altında. Virajlı yolları düz yollara tercih ederdi. Tünele girdiğinde ya yüksek sesle şarkı söylerdi ya da saçma sapan konuşmaya başlardı. Onunla ilk kez tünele girenler verdiği tepkiye şaşırırdı. Yıllar geçti, polis fobisini yendi, tünel fobisini yenemedi.
Evlendiğinde badem kabuğu arabasını baba ocağında bıraktı. Düzenini oluşturduktan ve para biriktirdikten sonra beyaz bir renk arabası oldu. Uzun yolculuklara çıktı o araba ile. Tatile gitti. Arkadaş düğünlerine gitti. Beyaz arabası onu bir kez yolda bıraktı bırakmasına lakin o, onu sevmekten vazgeçmedi. Yaşadığı şehirden taşınırken beyaz arabasını arkadaşına sattı.
Uzunca bir süre geçmedi direksiyon başına. Arada bir araba kiraladı. Unuttum mu acaba derken, hiçbir şey unutmadığını fark etti. Her seferinde aynı keyifle sürdü. Ailesini ziyarete gittiğinde kardeşinin arabasını sürmeye devam etti. Baba ocağındaki badem kabuğu araba yerini beyaz bir arabaya bırakmıştı çoktan.
İşte bu kız, bu sene yine kardeşinin arabasını gece yarısı Mordoğan'dan İzmir'e sürdü. Virajlı yollarda, gece karanlığında arabayı sürerken o kadar keyif aldı ki aklına bu satırları yazmak geldi.
Ve yazdı.
✄----------------------------------------------------------------------
Korkuların üzerine gidip onlarla başa çıkmak ve yaptığın bir şeyi keyifle yapmak adına yazılmış güzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık. :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilBabanın mekanı Cennet olsun arkadaşım....kazasız, belasız sürmen dileğiyle ömür boyu.
YanıtlaSilÇok sağ ol. Amin inşallah. Sevgiler.
SilYasemincigim tebrik ederim çok güzel yazmışsın Vurguların,sade anlatımın ve verdiğin mesaj çok beğendim
YanıtlaSilİnci'cim çok teşekkür ederim. Böyle güzel geri dönüşler alınca çok mutlu hissediyorum.
SilBiraz cesaret,biraz istek gerek korkuları geride bırakabilmek için...İyi ki araba sürmüş kız da ortaya böyle bir yazı çıkmış. Kalemimize sağlık:)
YanıtlaSilAzmin elinden bir şey kurtulmaz. Teşekkür ederim.
SilFinal bomba olmuş 😀
YanıtlaSilİnsan sevdiği şeylerden uzaklaşmamalı, başka dünya yok. Feridun güzel tercih teşekkürler
YanıtlaSilÇok doğru tespitler. FD iyidir.
SilSürücülük deneyimlerinizi, korkularınızı yenmenizi okurken eşim geldi aklıma. Bahsettiğiniz korkular vardı üzerimde. Çok korkmuştum ona araba sürmeyi öğretirken. Ya birşey olursa. Ya kaza yaparsa. O direksiyonda iken, stresten birkaç kilo verdiğimi bilirim. Sonra şunu farkettim. Harika bir şofördü. Yanlış olan bendim. Bir zaman sonra Kullandığı araca binmedim. Ben de rahat ettim o da.. Bugünlerde şahane bir sürücü. Bazen küçük hatalarımı bile düzeltiyor:)
YanıtlaSilKorkularımız ile yüzleşmediğimiz sürece en ufak bir yol alamadığımız kesin.
Kutlarım sizi..
Bu arada şahane bir anlatım yeteneğiniz var.
Selamlar
Taner bey çok haklısınız. Korkuları yenmenin en kolay yolu onlarla yüzleşmekten geçiyor. Zaman ayırıp yorum yaptığınız ve güzel iltifatınız için teşekkür ederim.
Siloleeey aferin hihihi :)
YanıtlaSil