Kahve Bahane #56
Açıkcası bu senenin son Kahve Bahane yazısı bir önceki olacak diye düşünmüştüm. Hatta 2019 yılının Ne Umdum Ne Buldum yazısını bile hazırlamaya başlamıştım. Sonra bir anda, tam da şu anda yeni bir kahve bahane yazısı yazmak istedim. Ben de bu isteğimi baskılamak yerine, aldım bilgisayarı önüme, uzattım ayaklarımı, içi fıstık dolu tabak da yanı başımda; başladım yazmaya.
2019 yılının son demlerindeyiz artık. Yıl sonu kapanışı var. İşler yoğun. Fakat arada var olan iki günlük noel tatili doping niteliğinde olacak. Bu akşam noel yemeği var. Sonrasında da iki gün tatil. Bizim evde noel telaşı (yemeği) olmasa bile tatilden faydalanmak güzel. Üstüne kardeşim İzmir'den bizi ziyareti gelince değmeyin keyfime. Onun sayesinde Krakow'da yeniden turist oldum. İş çıkısı da dahil gezip, tozuyorum. Polonya yemeklerini tattırmak için o lokanta senin bu lokanta benim geziyoruz. Hal böyle olunca evde de yemek yapmıyorum. Mutfak işlerine de biraz es vermiş oldum.
Es verme durumu gerekli. Yoksa insan çok gergin oluyor. Bende de gereksiz bir gerginlik var. Mesela dün farklı bir yere gidecektim. Yanlış durağa yürümüşüm baktım ters tarafta bekliyorum, diğer tarafa yürüdüm. Yürürken gerildim. Yürüdüğüm tarafta otobüs gecikince başka bir alternatif denedim. Otobüs beklerken gerildim. Bu da bana yaklaşık yarım saat kaybettirdi. Planım atari müzesine gidip, eski oyunları oynamaktı. Müzeye gittiğimde gerginlikten sıyrılıp oyunların keyfini varmam biraz zaman aldı. Sonrasında kardeşim "abla hep gerginsin" diyince durdum düşündüm. Gerçekten de öyleyim. Bugün iş çıkışı on dakika otobüs bekledim. Baktım yine geriliyorum. Nasıl olacak da bu gerginliği atacağım üstümden bir fikrim yok.
Yukarıdaki satırları bundan iki gün önce yazdım. Üçüncü paragrafın sonuna gelince tıkandım ve taslaklarda bıraktım. Şimdi gönlüm bu yazının taslaklar arasında kalmasına razı gelmedi. İki günlük noel tatili göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Yarın iş başı yapma, canım cumayı karşılama zamanı.
Canım cuma muhabbeti bankadan kalma. Tüm hafta deli gibi çalıştıktan sonra cuma gününün gelişini neşeyle karşılardık hep. Bugün canım cuma diye diye cumanın nur topu gibi bir eki oldu.
Cumanın bu kadar sevilmesinin sebebi hafta sonunun habercisi olduğundan. Yoksa diğer günlerden bir farkı yok.
Bu kahve bahane yazımın diğerlerinden bir farkı olmasın istedim. Aksın gittsin istedim. Ama olmayınca olmuyor. Yine tıkandım. Bazen zorlamamak en iyisi. Haftaya koca bir yılın değerlendirmesini içeren yazı blogda yerini alacak.
Bu akşamlık benden bu kadar.
Kendinize güzel davranmayı ihmal etmeyin.
Sevgiler.
✄----------------------------------------------------------------------
tımıms görüşürüüz :) atari müzesi ne güzelmiş :) gerginlik olur geçer yiaa :)
YanıtlaSilGörüşürüz tabii ki. Mutlu seneler
SilKabul, okuduktan sonra kafada bir soru işareti kalıyor ama yine de yılın son kahve bahane yazısının altında bir yorumum olsun dedim. Umarım yeni yılda her şey yolunda olur. Erkenden bir mutlu yıllar 😁
YanıtlaSilGüzel olmuş. Yorumlar candır. Mutlu, huzurlu bir yıl temenni ediyorum.
SilSahi nasil gececek bu gerginlik hali?(aslinda kendime soruyorum:))
YanıtlaSilMutlu Seneler
Adsız yorumlara cevap yazarken bi durup düşünüyorum. Gizemli geliyor bana. Mutlu seneler.
Sil