9 Nisan 2023

Kahve Bahane #Roma

Ayağımda Roma tozuyla yazmak vardı bu satırları. Bugün yazarım, bugün olmadı; yarın yazarım derken, hop üstünden bir ay geçti bile. Her şey yağmurlu bir günde, evde kanepeye uzanmışken başladı. Acaba annemle nerelere gidebiliriz diye internette gezinirken aklımda ve her zaman kalbimde olan İtalya'ya gitme fikri ağır bastı. Ve hızlıca beş günlük bir tatil ayarladım. Annemin yeşil pasaportu var ve yeşil pasaport bulunmaz bir nimet şu aralar. Vizeyle uğraşmadan Avrupa ülkelerine gidebilmek tatili hemencecik ayarlamaya da imkan sağlıyor. 

Bu benim Roma'ya ikinci ziyaretimdi. Mart ayında gitmeme rağmen hava ılık ve Polonya'ya kıyasla efsaneydi. Roma'nın havasını her zaman İzmir'e benzetiyorum. Bu sefer de beni yanıltmadı. 

İtalya hem tarihi olsun, hem de yemekleri ile gönlümü çalmaya devam ediyor. Roma öyle bir şehir ki; adımınızı attığınız her yerden tarih fışkırıyor. Fakat bu sefer gidişimde anladım ki ben Roma'da yaşayamam. Çünkü trafik deseniz var, insan kalabalığı deseniz var. Gerçi böyle düşünmemdeki en büyük etken aşırı sakin olan Krakow'dan oraya gitmiş olmam. İlk ziyaretimi İstanbul'dayken yapmıştım. Ve o zaman bana böylesine kalabalık gelmemişti. Krakow'dan sonra bana her yer çok kalabalık geliyor.

Annemle baş başa tatil yapmanın keyfini kelimelere dökemem. Annecimle ben, anne kız gibi değil de iki yakın arkadaş gibiyiz. Bu durumda en yakın arkadaşımla tatile çıkmış gibi oluyorum ve sonuç yüzde yüz mutluluk. 

Annem Türkiye'den ben Krakow'dan gidince aynı zaman dilimlerinde oraya varan uçakları bulmak kolay oldu fakat maalesef ki aktarmalı uçuşlardı. Ve dönüş yolculuğunda bir ilki yaşadım. Bağlantılı uçuş almama rağmen ilk uçak geç kalkınca ikinci uçağı kıl payıyla kaçırdım. Yine Almanya, yine uzun bekleyişler. Benim bu Almanya çilem hiç bitmiyor. Bir sonraki uçuşa yer ayarladılar fakat bu benim yedi sekiz saatimi havaalanında geçirmeme sebep oldu. Ama moral bozmadım. Ya gidişte olsaydı, hem annem Roma'daki havaalanında beni saatlerce bekliyor olacaktı, hem de tatilimizden bir gün kaybetmiş olacaktık diye düşünerek kendimi avuttum. 


Vesselam tatil güzel bir aktivite. İnsan rutinden çıkıyor. Beyni her gün meşgul olduğu işlerden, sorunlardan, sorumluluklardan uzaklaşıyor. İnsanın içine bi huzur doluyor. 

Aklımda annemle gideceğim yeni yerler var. İmkanımız varken gezmek lazım. Bu hayatta yanımız kar kalacak olan şeyler ne de olsa biriktirdiğimiz anılar olacak. 
Gelin size de o anılardan birkaç kare göstereyim. 

Burası meşhur İspanyol merdivenleri.




Burayı bilmeyen yoktur sanırım Aşk Çeşmesi ve ünlü Roma dondurması. Fotoğraf çekene kadar birazı yemiş olabilirim. Daha önceki ziyaretimde Aşk Çeşmesi tadilat dolayısıyla kapalıydı. Bu sefer ben de geleneğe uydum. Parayı attım gitti.


İki kişi tatile gitmemin en büyük zorluğu fotoğraf çekecek kimsenin olmaması. 






Colosseum; içi ayrı dışı ayrı güzel.


Yağmurlu italya sokakları ve keyifli bir Yasemin

















✄----------------------------------------------------------------------
Paylaş:

4 yorum :

  1. Fotoğraflar harika! Umarım bir gün ben de annemle ziyaret ederim :)

    YanıtlaSil
  2. ne kadar güzel bir gezi olmuş.
    İnşallah ileride bizde sizin gibi anne kız olarak kızımla bol bol gezeriz :)

    YanıtlaSil
  3. Ayy ne kadar güzel! Bana da hayaller kurdurdu, belki bir gün ben de kızım sayesinde böyle gezerim, dolaşırım (inşallah) Annen de ne kadar gençmiş, iltifatımı iletirsen sevinirim :)

    YanıtlaSil

*Bloglar yorumla beslenir. Yorumlarınızı eksik etmeyin.
*Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın. Link bırakıp kaçmayın.
*Yazının konusu dışında sormak veya iletmek istediğiniz bir şey varsa İletişim formunu kullanın.
Sevgiler.

Fotoğrafım
Mam na imię Yasemin. Jestem z Turcji. Mieszkam w Stambule, a teraz w Krakowie. Mówię po turecku i angielsku znam też trochę po polsku. Z zawodu ksiegowa. Moje ulubione słowa oczywiście :) Interesuję się literaturą i sportem. Lubię kawę. Uwielbiam mój rower.